. 2015; 45(1): 1-11 | DOI: 10.5222/TMCD.2015.001  

Candida ve Kandidoz: Epidemiyoloji, Tanı, Tedavi, Antifungal İlaç Direnci ve Konağın Genetik Yatkınlığında Güncel Durum

Seyedmojtaba Seyedmousavı1, Macit İlkit4, Murat Durdu5, Çağrı Ergin6, Süleyha Hilmioğlu Polat7, Willem Melchers1, Paul Verweıj1
1Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Nijmegen, Hollanda
2Erasmus Üniversitesi Tıp Merkezi, Tıbbi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı
3Mazenderan Tıp Bilimleri Üniversitesi, İnvaziv Mantar Araştırma Merkezi, İran
4Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Balcalı, Adana
5Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Dermatoloji Bölümü, Adana
6Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Pamukkale, Denizli
7Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İzmir

Candida türleri, ökaryot fırsatçı patojenler olup hastane enfeksiyonu etkenleri arasında dünyada ön sıralarda yer almaktadır. Amerika’da hastanelerde gelişen nozokomiyal kan dolaşımı enfeksiyonlarının dördüncü sıklıktaki etkeni Candida türleridir. Avrupa’da kandidemi oranı ise her 100.000 kişide 1.2 ile 11 arasında değişmektedir. Candida’ların 200’den fazla türü bulunur, bunlar arasında dissemine kandidoz ile invazif olmayan deri ve mukoza kandidozlarının en sık nedeni Candida albicans’tır. Bununla birlikte, C. glabrata, C. parapsilosis, C. tropicalis, C. krusei, C. lusitaniae, C. dubliniensis ve C. guilliermondii gibi albicans-dışı Candida türlerine bağlı kandidoz insidansı artmaktadır. Candida enfeksiyonunun hangi klinik şekilde sonlanacağı primer olarak konak savunması tarafından belirlenir. Klinik tablolar, deri ve mukoza kandidozları ile derin yerleşimli enfeksiyonlar olmak üzere iki gruba ayrılır. Deri ve mukoza enfeksiyonları içerisinde pamukçuk, Candida özefajiti, özefagus-dışı gastrointestinal kandidoz, Candida vaginiti ve deri kandidozu yer alır. Derin yerleşimli enfeksiyonlar; kronik dissemine kandidoz (hepatosplenik kandidoz), kandidemi ve çeşitli organların kandidozunu içerir. Mantar, invazif enfeksiyon oluşturmasına yardımcı olabilecek olan, proteinaz ve lipaz gibi enzimleri salgılama yeteneğindedir. Ancak, bu enzimlerin klinik açıdan önemi henüz aydınlatılamamıştır. Amerikan Enfeksiyon Hastalıkları Derneğinin Mikoz Çalışma Grubu (IDSA) ve Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneğinin Mantar Çalışma Grubu (ESCMID), farklı hasta gruplarında invazif kandidozun tedavisi için pratik kılavuzlar yayınlamışlardır. Vurgulanması gerekli bir diğer hususda, tedavi için önemli ölçütlerden birisinin de antifungal ilaç direnci olduğudur. Candida türleri, ilaçların hücre içerisine birikimini azaltan
dışa atım pompalarının salınımı ile, antifungal hedef proteinlerinin yoğunluğunu ve yapısını değiştirerek veya hücre zarındaki sterol bileşimini değiştirerek antifungal ilaçlara karşı direnç geliştirebilirler. Ayrıca, kandidozların gelişmesinde genel risk faktörlerinin (örnek: bağışıklık sisteminin baskılanması) rolü önemli olmasına rağmen, bu durum tüm Candida enfeksiyonlarının gelişimini açıklamak için yeterli değildir. Birçok araştırmada; genetik farklılıklar ile kandidoz riski artışı arasında bir ilişkinin olduğu, mukoza kandidozu ve sistemik kandidozu ayırt ettirici farklı genetik yapıların bulunduğu bildirilmiştir. Bu makalede, Candida cinsi maya mantarlarının
neden olduğu enfeksiyonların epidemiyolojisi, tanısı, tedavisi, antifungal ilaç direnci ve konak genetik yatkınlıklarına ilişkin güncel bilgiler özetlenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Candida türleri, kandidoz, epidemiyoloji, antifungal ilaç direnci, genetik yatkınlık


Candida and Candidosis: Updates on Epidemiology, Diagnosis, Treatment, Antifungal Drug Resistance, and Host Genetic Susceptibility

Seyedmojtaba Seyedmousavı1, Macit İlkit4, Murat Durdu5, Çağrı Ergin6, Süleyha Hilmioğlu Polat7, Willem Melchers1, Paul Verweıj1
1Radboud University Medical Center, Department of Medical Microbiology, Nijmegen, Netherlands
2Erasmus University Medical Center, Department of Medical Microbiology and Infectious Diseases
3Mazendan Medical Sciences University, Invasive Mushroom Research Center, Iran
4Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Balcalı, Adana
5Başkent University Faculty of Medicine, Adana Application and Research Hospital, Department of Dermatology, Adana
6Pamukkale University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Pamukkale, Denizli
7Ege University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Izmir

Candida species are eukaryotic fungal pathogens known to be aetiological agents of opportunistic and nosocomial infections in humans worldwide. Candida spp. are the fourth most common cause of nosocomial bloodstream infections acquired in hospitals in the United States. In Europe, candidemia rates vary between 1.2 and 11 per 100.000 population. There are over 200 species of Candida yeasts; among them, Candida albicans is the most common cause of disseminated and non-invasive mucocutaneous diseases. However, the incidence of candidosis due to non-albicans Candida spp. is increasing, including: C. glabrata, C. parapsilosis, C. tropicalis, C. krusei, C. lusitaniae, C. dubliniensis and C. guilliermondii. The clinical outcome of Candida infections is primarily determined by the host’s defense status and can be divided into mucocutaneous infections and deep-seated infections. Mucocutaneous infections include thrush, Candida esophagitis, nonesophageal gastrointestinal candidosis, Candida vaginitis, and cutaneous candidosis syndromes. Deep-seated infections include chronic disseminated candidosis (hepatosplenic candidosis), candidemia, and candidosis of various organ systems. The fungus is capable of secreting proteinases and lipases that can
assist invasion, although the clinical importance of these enzymes is not clear.
Both the Mycoses Study Group of the Infectious Diseases Society of America (IDSA) and the Infectious Diseases Group of the European Organisation for Research and Treatment of Cancer (EORTC) have published practice guidelines for the treatment of invasive candidosis in various patient populations. Of note, antifungal drug resistance was an important factor that needed to
be considered for treatment. Candida spp. became resistant to antifungal agents due to the expression of efflux pumps that reduces drug accumulation, alteration of the structure or concentration of antifungal target proteins, and alteration of membrane sterol composition. Moreover, despite the important role played by general risk factors, i.e., an immunocompromised immune system, they did not explain all cases of infection. Several studies reported a link between genetic variation and an increased risk for Candida infections, with a different genetic pattern being discerned between mucosal and systemic candidosis. This article summarizes up-to-date information on the epidemiology, diagnosis, and treatment of infections caused by the genus Candida, as well as antifungal drug resistance and host genetic susceptibility in affected patients.

Keywords: Candida spp., candidosis, epidemiology, antifungal drug resistance, host genetic susceptibility


Seyedmojtaba Seyedmousavı, Macit İlkit, Murat Durdu, Çağrı Ergin, Süleyha Hilmioğlu Polat, Willem Melchers, Paul Verweıj. Candida and Candidosis: Updates on Epidemiology, Diagnosis, Treatment, Antifungal Drug Resistance, and Host Genetic Susceptibility. . 2015; 45(1): 1-11

Sorumlu Yazar: Seyedmojtaba Seyedmousavı


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar