Çocuk Acil Servisinde kene tutunması: asemptomatik olgularda laboratuvar gerekli mi?Sinan Oğuz1, Veli Korkmaz2, Funda Kurt1, Deniz Tekin1, Emine Suskan11Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Çocuk Acil Bilim Dalı, Ankara, Türkiye 2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Ankara, Türkiye
GİRİŞ ve AMAÇ: Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) keneler ile bulaşan potansiyel olarak ölümcül bir hastalıktır. İnkübasyon, prehemorajik, hemorajik ve konvalesan olmak üzere dört dönemden oluşan klinik bir seyre sahiptir. Ancak her kene tutunmasında hastalık oluşmayacağı için bu şikayetle başvuran olguların ayaktan izlenebileceği ve laboratuvar tetkiklerine gerek olmadığı belirtilmektedir. Bu çalışmada hastanemiz çocuk acil servisine kene tutunması ile gelen ve ek yakınması olmayan olguların klinik ve laboratuvar özellikleri incelenmiştir. YÖNTEM ve GEREÇLER: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisine Ocak 2012–Aralık 2013 tarihleri arasında kene tutunması yakınması ile başvuran asemptomatik olguların dosyaları geriye dönük olarak incelenmiştir. Olguların yaş, cinsiyet, başvuru zamanı, kenenin vücuda tutunma bölgesi (baş boyun, gövde ve ekstremite olarak), kenenin kimin tarafından uzaklaştırıldığı, kene tutunma zamanı ile başvuru arasında geçen süre, fizik inceleme ve laboratuvar tetkikleri geriye dönük olarak incelenmiştir. Acil başvurusunda kene tutunmasına ek olarak ateş, halsizlik, karın ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı, kanama ya da herhangi bir ek yakınması olan olgular çalışmaya dâhil edilmemiştir. BULGULAR: Kene tutunması yakınması ile başvuran 54 (%64,3)’ü erkek, 30 (%35,7)’u kız toplam 84 olgu değerlendirmeye alınmıştır. Olguların yaş ortalaması 6,49 ± 3,77 (4 ay – 15,5 yıl) olarak bulunmuştur. En sık başvuru 20 (%23,8) olgu ile Ağustos ayında olmuştur. Kenenin en sık (%50) baş boyun bölgesine tutunduğu görülmüştür. Olguların %79,2’sinde keneyi doktor çıkarmıştır. 75 (%89,3) olguda tam kan sayımı, 45 (%53,6) olguda karaciğer fonksiyon testleri ve 64 (%76,2) olguda kanama profili tetkiklerinin yapıldığı görülmüştür. Tüm laboratuvar sonuçları normal sınırlarda saptanmıştır. TARTIŞMA ve SONUÇ: Olgu sayılarının yıllar içinde artması ve ölümle sonuçlanabilen bir hastalığa yol açması nedeni ile kene ile bulaşan hastalıklar güncelliğini korumaktadır. Sonuç olarak kene tutunması yakınması ile başvuran olgularda dikkatli fizik inceleme sonrası hastalığa ait bulgular anlatılarak, on gün içerisinde ani ateş yükselmesi, baş ve kas ağrısı, halsizlik yakınmaları olursa tekrar başvurmaları gerektiği belirtilerek ayaktan izlenmesi uygun gözükmektedir. Yakınması olmayan olgularda erken dönemde laboratuvar tetkiklerinin yapılmasıda fayda görülmemiştir.
Anahtar Kelimeler: Kene tutunması, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Çocuk Acil Servisi
Tick bite in Pediatric Emergency Department: is laboratory necessary in asymptomatic patientsSinan Oğuz1, Veli Korkmaz2, Funda Kurt1, Deniz Tekin1, Emine Suskan11Ankara University Faculty of Medicine, Department of Child Health and Diseases, Pediatric Emergency Department, Ankara, Turkey 2Ankara University Faculty of Medicine, Department of Child Health and Diseases, Ankara, Turkey
INTRODUCTION: Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (CCHF) is a potentially fatal disease which transmitted by ticks. There are four clinical course of disease including incubation, prehemorrhagic, hemorrhagic and convalescent period. The disease is not likely to occur for each tick bite, so tick bite cases could be follow outpatient and laboratory tests are not indicated. In this study, the clinical and laboratory properties of patients who presented with tick bite to our pediatric emergency department were evaluated. METHODS: Asymptomatic tick bite cases, were who admitted to the Ankara University Pediatric Emergency Department, between January 2012 and December 2013, were investigated retrospectively. Gender, age, region cling to the body of the tick, physical examination and laboratory tests of cases and the person who removed out tick, were analyzed. Cases having symptoms like fever, weakness, abdominal pain, headache, muscle pain etc. in addition to tick bite, were not included in the study. RESULTS: Total of 84 cases composed of 54 (64.3%) male and 30 (35.7%) female, who presented symptoms of tick bite were evaluated. The average age of the cases was found to be 6.49 ± 3.77 (4 months-15. 5 years). The most common application has been in August with a number of 20 (23.8%) cases. The head and neck was found to be most frequently (50%) attached region by ticks. In 79.2% of cases, the tick were removed out by a doctor. It was determined that in 75 (89.3%) cases complete blood count tests, in 45 (53.6%) cases liver function tests and in 64 (76.2%) cases haemostasis panel tests were performed. All laboratory results were found to be within normal reference ranges. DISCUSSION AND CONCLUSION: Tick-transmitted diseases remain up to date because of leading to a fatal disease and the increased number of cases over the years. As a result, in cases with complaints of tick bite, the findings of the disease should be explained after careful physical examination. If sudden fever, head and muscle aches, fatigue symptoms occur within ten days, it should be noted that they must apply again. In these cases ambulatory monitoring seems appropriate. The laboratory tests were seen to be ineffective in the early stages of asymptomatic cases.
Keywords: Tick bite, Crimean-Congo Hemorrhagic Fever, Pediatric Emergency Department
Sinan Oğuz, Veli Korkmaz, Funda Kurt, Deniz Tekin, Emine Suskan. Tick bite in Pediatric Emergency Department: is laboratory necessary in asymptomatic patients. . 2015; 72(2): 109-114
Sorumlu Yazar: Sinan Oğuz, Türkiye |
(65 kere görüntülendi)
(2242 kere indirildi)
|
|