. 1994; 22(5): 330-337

WPW Sendromlu Hastalarda Aksesuvar Yolun Radyofrekans Kateter Ablasyonu

Kâmil ADALET1, Işık ADALET2, Fehmi MERCANOĞLU1, Ercüment YILMAZ1, Aytaç ÖNCÜL1, Ahmet VURAL1, Okan ÜNLÜER1, Kemalettin BÜYÜKÖZTÜRK1, Güngör ERTEM1
1İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
2İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı, İstanbul

Bu makalede, radyofrekans kateter ablasyonu (RFA) ile tedavi edilen WPW sendromlu 2 olgu sunulmuştur. Elektrofizyolojik inceleme (EFT) ve atrial haritalama için bilgisayarlı "BARD 24-lab" cihazı kullanılmıştır. RFA, ablasyon kateterinin distal ucu ile göğüs duvarına konulan büyük cild elektrodu arasında devamlı ve "unmodüle" formda, 350 kHz'de uygulanan radyofrekans enerjisi kullanılarak (Radionics, Model 3D) yapılmıştır. Olgu 1: Kırküç yaşındaki erkek hasta medikal tedaviye dirençli supraventriküler taşikardi (SVT) atakları nedeni ile kliniğimize yatırıldı. EKG ile WPW sendromu belirlendi. EFT sonucunda, sol serbest duvardaki aksesuvar yolu kullanan ortodromik atrioventriküler reentrant taşikardi (AVRT) tanısı konuldu. Ablasyon kateteri "steerable, quadripolar, 4 mm tip, 7F, Mansfield) kullanılarak ortodromik AVRT ve ventriküler "pacing" esnasında en erken retrograd atriyal aktivitenin sol atriyum serbest duvarında husule geldiği belirlendi. Ayrıca lokal ventriküler delta dalgası intervali kullanılarak da ablasyon yapılacak hedef alanın belirlenilmesine çalışıldı. On saniyelik süreler ile 25 W güçte uygulanan ilk 14 radyofrekans enerjisi etkili olmadı. Ancak 15. enerji uygulaması esnasında (25 Watt, 20 san), yüzeyel EKG'de delta dalgasının kaybolduğu, PR ve QRS intervallerinin normale döndüğü görüldü. Aksesuar yolun ablasyonundan 30 dakika sonra tekrar edilen EFT ile aksesuvar yoldan ileti olmadığı teyid edildi. İşleme son verildi. İşlem sonrası yapılan ekokardiyogram normaldi. Olgu 2: Otuz altı yaşındaki erkek hasta medikal tedaviye dirençli SVT atakları nedeni ile kliniğimize yatırıldı. EKG ile WPW sendromu belirlendi. EFT sonucunda, sağ serbest duvardaki aksesuvar yolu kullanan ortodromik (AVRT) tanısı konuldu. Ablasyon kateteri ("steerable, quadripolar, 4 mm tip, 7F, Mansfield) kullanılarak ortodromik AVRT ve ventriküler "pacing" esnasında en erken retrograd atriyal aktivitenin sağ atriyum serbest duvarında husule geldiği belirlendi. Ayrıca lokal ventriküler-delta dalgası intervali değerlendirilerek de ablasyon yapılacak hedef alanın belirlenilmesine çalışıldı. On saniyelik süreler ile 25 W güçte uygulanan ilk dört radyofrekans enerjisi etkli olmadı. Ancak 5. enerji uygulaması esnasında, yüzeyel EKG'de delta dalgası kayboldu. PR ve QRS intervalleri normale döndü. Bu alanda 60 san süre ile 40 watt akım tekrar verildi. Aksesuar yolun ablasyonundan 30 dakika sonra tekrar edilen EFT ile aksesuvar yoldan ileti olmadığı teyid edildi. İşleme son verildi. İşlem sonrası yapılan ekokardiyogram normaldi. Her iki hastada da komplikasyon olmadı ve vakaların 6 aylık takipleri esnasında, taşikardi semptomları tekrar etmedi ve 12 derivasyonlu EKG normal olarak saptandı. Sonuç olarak, WPW sendromlu hastaların tedavisinde aksesuvar yolun radyofrekans kateter ile ablasyonunun etkili ve güvenilir bir metod olabileceği kanısına varıldı.

Anahtar Kelimeler: WPW sendromu, aksesuvar yol, elektrofizyoloji, radyofrekans ablasyon


Radiofrequency Catheter Ablation of Accessory Pahyways in Patients with WPW Syndrome

Kâmil ADALET1, Işık ADALET2, Fehmi MERCANOĞLU1, Ercüment YILMAZ1, Aytaç ÖNCÜL1, Ahmet VURAL1, Okan ÜNLÜER1, Kemalettin BÜYÜKÖZTÜRK1, Güngör ERTEM1
1
2

In this article, we reported two patients with WPW syndrome treated by radiofrequency catheter ablation (RFA). The computerized BARD 24-lab system was used for electrophysiologic study (EPS) and atrial mapping. The catheter ablation was performed using radiofrequency energy delivered as a continuous, unmodulated sine wave at 350 kHz (Model RFG 3D, Radionics) between the distal electrode of the ablation catheter and a large skin electrode position on the chest. Case 1: A 43-year old male patient was admitted due to attacks of supraventricular tachycardia (SVT) resistant to medical treatment. The ECG showed WPW syndrome. The EPS revealed that the patient had orthodromic atrioventricular reentrant tachycardia (AVRT) using the left free wall accessory pathway. Utilizing a steerable quadripolar 4 mm tip electrode ablation catheter (7F, Mansfield), endocardial mapping localized earliest point of retrograde atrial activation to be in the mitral annulus during the orthodromic AVRT and right ventricular pacing. The local ventricular electrogram to delta wave interval was also used to determine the target area of the ablation. Fourteen 10-second 25 W applications of RF energies were unsuccessful. However, during the 15th energy application, the AVRT suddenly returned to sinus rythym and the delta wave disappeared, PR and QRS intervals returned to normal. Thirty minutes after ablation of the accessory pathway, the EPS findings confirmed the absence of conduction through the accessory AV connection. The echocardiogram was normal after the procedure. Case 2: A 36 year old male patient was admitted due to attacks of SVT resistant to medical treatment. The ECG showed WPW syndrome. The EPS revealed that the patient had orthodromic AVRT using the right free wall accessory pathway. Utilizing a streerable quadripolar 4 mm tip electrode ablation catheter (7F, Mansfield), endocardial mapping localized earliest point of retrograde atrial activation to be in the free wall of the right atrium during the orthodromic AVRT and right ventricular pacing. The local ventricular electrogram to delta wave interval was also used to determine the target area of the ablation. Five 10-second 25 W applications of RF energies were unsuccessful. However, during the 6th energy application, the delta wave disappeared, PR and QRS intervals returned to normal. Thirty minutes after ablation of the accessory pathway, the EPS findings confirmed the absence of conduction through the accessory AV connection. The echocardiogram was normal after the procedure. No complication occured in both patients. During the 6 months of follow-up, the patient has not had symptoms of tachycardia, and the 12-lead ECG was normal. We confirmed that the radiofrequency catheter ablation of the accessory pathway may be an effective and safe method in the treatment of patients with WPW syndrome.

Keywords: WPW syndrome, accessory pathways, electrophysiology, radiofrequency ablation


Kâmil ADALET, Işık ADALET, Fehmi MERCANOĞLU, Ercüment YILMAZ, Aytaç ÖNCÜL, Ahmet VURAL, Okan ÜNLÜER, Kemalettin BÜYÜKÖZTÜRK, Güngör ERTEM. Radiofrequency Catheter Ablation of Accessory Pahyways in Patients with WPW Syndrome. . 1994; 22(5): 330-337


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar