. 1993; 21(3): 184-192 | |||
Derleme Miyokard Perfüzyon ve Fonksiyonunu Değerlendiren Nükleer Kardiyolojik Yöntemlerdeki GelişmelerY.Vedat SANSOY1, Deniz GÜZELSOY1İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü, Haseki, İstanbulBu yazıda, klinik uygulamaya ağırlık verilerek nükleer kardiyolojideki son gelişmelerden kısaca söz edilecektir. Son beş yılda miyokard perfüzyon ve fonksiyonunun değerlendirilmesinde önemli gelişmeler olmuştur. Geliştirilen "single photon emission tomography" yöntemi ile koroner arter hastalığının tanısı ve lokalizasyonunun belirlenmesinde duyarlılık artmıştır. Gama kamera görüntülemesi için ideal olan, hem perfüzyonu hem fonksiyonu gösteren Tc-99m ile işaretlenen yeni ajanlar görüntü kalitesi ve tanı değerinin arttırılmasında umut vadetmektedirler. Yaygın olarak benimsenen T1-201 ile görüntüleme canlılığı belirlemedeki değerini son çalışmalarda daha da arttırmıştır. Dipiridamole ek olarak adenozin ve dobutamin de stres amacıyla kullanılmaya başlanmış, tanı değerleri ve güvenilirlikleri ispatlanmıştır. Pozitron emisyon tomografi, hassas kantitatif olanaklarıyla perfüzyon ve metabolizma görüntülemesinde yeni bir teknik olarak gelişmektedir. Nükleer kardiyolojik yöntemler, elektrokardiyografi, ekokardiyografi ve kalp kateterizasyonunun yanında kardiyoloğun temel tanı araçları arasındaki yerini almıştır. Ülkemizde ise, nükleer kardiyoolji laboratuarlarının sayısının kısıtlı oluşu, bazılarının yeterli kalite kontrolu veya deneyime ulaşamamaları nedeniyle perfüzyon sintigrafilerinde görülen sık yalancı pozitif sonuçlar, ne yazık ki kardiyologların bir bölümünü bu yöntemlerden soğutan nedenler olmuştur. Anahtar Kelimeler: Farmakolojik stres, nükleer kardiyoloji, miyokard perfüzyon sintigrafisi, positron emisyon tomografisiReview Advances in the Methods of Nuclear Cardiology Assessing Myocardial Perfusion and FunctionY.Vedat SANSOY1, Deniz GÜZELSOY1Some of the recent advances in the field of nuclear cardiology is reviewed, with particular emphasis placed on clinical applicability for patient management in current practice. Major advances in perfusion and function imaging of the heart have occurred during the past five years. Developments in technology, particularly in single photon emission computed tomography have permited improved detection and localization of coronary artery disease. New Tc-99-m-labeled perfusion agents with ideal energy for gamma camera imaging and simultaneous function and perfusion imaging capabilities show promise for enhancing the quality and diagnostic accuracy of myocardial perfusion imaging. Tl-201 continues to have widespread use, and recent studies have extended its value in the assessment of viability. In addition to dipyridamole, the new pharmacologic agents adenosine and dobutamine have also been shown to be safe and efficacious. Positron emission tomography, with the ability to perform precise quantitation, has emerged as a new facility for myocardial perfusion and metabolism imaging. Myocardial nuclear imaging has established along with electrocardiography, echocardiography and cardiac catheterization, as a basic tool for the cardiologist. Unfortunately, in Turkey, the number of nuclear cardiology facilities is limited, some of them have not adequately achieved satisfactory quality control or experience. Poor specificity of the myocardial perfusion imaging is a major problem. Keywords: Pharmacologic stress, nuclear cardiology, myocardial perfusion scintigraphy, positron emission tomographyY.Vedat SANSOY, Deniz GÜZELSOY. Review Advances in the Methods of Nuclear Cardiology Assessing Myocardial Perfusion and Function. . 1993; 21(3): 184-192 |
|