. 2002; 30(3): 161-165

Mitral Darlikli Hastalarda P Dalga Dispersiyonu Ve Perkütan Mitral Balon Valvüloplasti İşleminin P Dalga Dispersiyonu Üzerine Etkisi

Hasan TURHAN1, Ertan YETKİN1, Yüksel AKSOY1, Orhan MADEN1, Kubilay ŞENEN1, M.Birhan YILMAZ1, Mehmet İLERİ1, Ramazan ATAK1, Sengül CEHRELİ1, Emine KÜTÜK1
Türkiye Yüksek ihtisas Hospital, Department of Cardiology, Ankara, Turkey

P dalga dispersiyonu (PDD), yeni bir elektrokardiyografik parametre olup, sinüzal uyarıların intra-atriyal ve inter-atriyal nonhomojen ve kesintili iletilmesi ile ilişkilidir. PDD maksimum ve minimum P dalga süreleri arasındaki fark olarak ifade edilebilir. Yakın zamanda yayınlanmış çalışmalarda uzamış P dalga süresi ve artmış P dalga dispersiyonunun yüksek atrial fibrilasyon riski ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı mitral darlıklı hastalarda P dalga dispersiyonunu belirlemek ve perkütan mitral balon valvüloplasti (PMBV) işleminin P dalga dispersiyonu üzerine etkisini değerlendirmektir. Çalışmaya PMBV adayı 29 mitral darlıklı hasta (26 bayan, 3 erkek; yaş 33±6 yıl) ve 27 sağlıklı gönüllü (24 bayan, 3 erkek; yaş 32±7 yıl) kontrol grubu olarak dahil edildi. İşlemden bir gün önce hasta ve kontrol grubundaki tüm kişilerin elektrokardiyogramları çekildi ve transtorasik ekokardiyogramları yapıldı. İşlem sonrası birinci gün, birinci ay, ve altıncı ayda çalışmaya dahil edilen hasta gruplarındaki tüm kişilerin elektrokardiyogramları çekildi. Hasta grubundaki kişilerin transtorasik ekokardiyogramları işlem sonrası birinci gün, birinci ay ve altıncı ayda tekrarlandı. Çekilen elektrokardiyogramlardan maksimum ve minimum P dalga süreleri ölçüldü ve PDD hesaplandı. Mitral darlıklı hasta grubunda maksimum P dalga süresi ve PDD sağlıklı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek saptandı (p<0.001). Ancak, minimum P dalga süreleri acısından hasta ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. PMBV sonrası birinci gün, birinci ay ve altıncı ayda yapılan ölçümlerde maksimum P dalga süresi ve PDD'nun işlem önçesi ölçülen bazal değerlere göre ilerleyici bir şekilde istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı tespit edildi (p<0.001). Birinci gün, birinci ay ve altıncı ayda ölcülen maksimum P dalga süresi ve PDD kendi aralarında karşılaştırıldığında yine istatistiksel olarak anlamlı azalma tespit edildi (p<0.01). Ancak, minimum P dalga sürelerinde anlamlı bir değişiklik gözlenmedi. PDD'nda ki azalma ile ekokardiyografik parametrelerdeki düzelme arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmadı. Sonuç olarak, yüksek atrial fibrilasyon riskini gösteren PDD mitral darlıklı hastalarda sağlıklı bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksektir. PMBV sonrası PDD kısa ve uzun dönemde istatistiksel olarak anlamlı derecede düşmektedir.



P Wave Dispersion in Patients with Mitral Stenosis and Effects of Percutaneous Mitral Balloon Valvuloplasty on P Wave Dispersion

Hasan TURHAN1, Ertan YETKİN1, Yüksel AKSOY1, Orhan MADEN1, Kubilay ŞENEN1, M.Birhan YILMAZ1, Mehmet İLERİ1, Ramazan ATAK1, Sengül CEHRELİ1, Emine KÜTÜK1

P wave dispersion (PWD) is a new electrocardiographic marker that has been associated with inhomogeneous and discontinuous propagation of sinus impulses. It can be defined as the difference between maximum and minimum P wave duration. Recent studies have been reported that prolonged P wave duration and increased P wave dispersion carry an increased risk for atrial fibrillation. The objectives of this study were to determine PWD in patients with mitral stenosis (MS), and to evaluate the effects of percutaneous mitral balloon valvuloplasty (PMBV) on PWD. The study population consisted of two groups: Group I consisted of 29 patients with MS (26 women, 3 men; aged 33±6 years) who were candidate for PMBV and Group II consisted of 27 healthy volunteers (24 women, 3 men; aged 32±7 years). Twelve-lead electrocardiogram (ECG) was recorded and echocardiographic evaluation was performed for each patient one day before PMBV and repeated at first day, at the end of the first month and at sixth month after successful PMBV. Baseline maximum P wave duration and PWD of group I were significantly higher than those of group II (p<0.001). However there was no statistically significant difference between group I and group II regarding minimum P wave duration (p>0.05). Maximum P wave duration and PWD decreased progressively on measurements at first day, at the end of the first month and at sixth month after PMBV (p<0.001, table-II). When the maximum P wave duration and PWD measused on first day, at the end of the first month and at sixth month were compared with each other, a significant decrease was also detected (p<0.01, table-II). There was no statistically significant difference between the values of minimum P wave duration measured before PMBV, at first day, at the end of the first month and at sixth month after PMBV. There was no statistically significant correlation between the decrease in PWD and the improvement in echocardiographic parameters. In conclusion, PWD is significantly higher in patients with mitral stenosis indicating high risk for atrial fibrillation, than in healthy control subjects and it decreases significantly after PMBV both in short and long term.



Hasan TURHAN, Ertan YETKİN, Yüksel AKSOY, Orhan MADEN, Kubilay ŞENEN, M.Birhan YILMAZ, Mehmet İLERİ, Ramazan ATAK, Sengül CEHRELİ, Emine KÜTÜK. P Wave Dispersion in Patients with Mitral Stenosis and Effects of Percutaneous Mitral Balloon Valvuloplasty on P Wave Dispersion. . 2002; 30(3): 161-165


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar