. 2002; 30(1): 22-29

Glikoprotein IIb/IIIa Reseptör İnhibisyonunun Erken İnvazif Girişim Uygulanmayan Yüksek Riskli ST Elevasyonsuz Akut Koroner Sendromlarda Erken ve Geç Dönem Prognoz Üzerine Etkisi

Ertan ÖKMEN1, Hüseyin TUNAR1, İzzet ERDİNLER1, Hülya KAŞIKÇIOĞLU1, Arda ŞANLI1, Zeynep TARTAN1, Recep ÖZTÜRK1, Neşe ÇAM1
Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi, istanbul

ST elevasyonsuz akut koroner sendrom ile başvuran yüksek riske sahip, ancak invaziv girişim yöntemleri ile erken revaskülarizasyon uygulanmayan hastalarda glikoprotein IIb/IIIa inhibitörü tirofibanın hastane içi, birinci ay ve uzun dönem majör kardiyak olaylar üzerine etkisinin araştırılması amaçlandı. ST elevasyonsuz akut koroner sendrom kliniği ile başvuran ve aspirin, heparin, beta bloker ya da kalsiyum kanal blokeri, IV nitrat tedavisi uygulanan 29 erkek, 13 kadın toplam 42 hasta (yaş aralığı 34-77, ort. 55±14) standart tedavi (heparin) grubunu oluştururken, bu tedavilere ilave olarak tirofiban uygulanan 33 erkek, 8 kadın toplam 41 hasta (yaş aralığı 43-78, ort. 57±12) tirofiban grubunu oluşturdu. Tirofiban grubunda hastane içi toplam major kardiyak olaylar (%27'ya karşılık %54, p: 0.01), tekrarlayan dirençli angina (%27'ya karşılık %50, p: 0.04) ve akut miyokard infarktüsü gelişimi (%2.4'e karşılık %19, p: 0.03) heparin grubundan anlamlı derecede daha az sıklıkta gelişirken; ölüm sıklığı ve acil revaskülarizasyon ihtiyacı iki grup arasında farklı değildi. İlk 30 günlük takip süresi içinde her iki grup arasında kararsız angina pektoris gelişimi ile hastaneye yatırılma, akut miyokard infarktüsü, revaskülarizasyon, ölüm, kalp yetersizliği ve inme oranları arasında istatistiksel olarak fark bulunmadı. Benzer şekilde tirofiban grubunun ortalama 11.8±2.4 ay, kontrol grubunun ortalama 9.5±2.7 aylık uzun dönem takiplerinde akut miyokard infarktüsü, kararsız angina pektoris nedeni ile hastaneye yatırılma, revaskülarizasyon, ölüm ve inme oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmazken, sadece kalp yetersizliği gelişimi sınırda bir anlamlılıkla (p: 0.048) heparin grubunda daha sık olarak saptandı. Sonuç: ST elevasyonsuz, yüksek riskli ve erken invaziv girişim uygulanmayan akut koroner sendromlarda, heparin ile beraber uygulanan tirofiban, tek başına heparin uygulaması ile karşılaştırıldığında hastane içi majör kardiyak olayların gelişimini azaltmakta, ancak birinci ay ve uzun dönemdeki majör kardiyak olaylar üzerine heparinden farklı bir etki oluşturmamaktadır.



Effects of Glycoprotein IIb/IIIa Receptor Inhibition on Early and Long-Term Prognosis in High-risk Patients with Non-ST Elevation Acute Coronary Syndromes Without Early Invasive Intervention

Ertan ÖKMEN1, Hüseyin TUNAR1, İzzet ERDİNLER1, Hülya KAŞIKÇIOĞLU1, Arda ŞANLI1, Zeynep TARTAN1, Recep ÖZTÜRK1, Neşe ÇAM1

The aim of the study was to evaluate the effects of tirofiban on in-hospital, first month, and long-term major cardiac events in high-risk patients presenting with non-ST elevation acute coronary syndromes who were treated without early revascularisation. Twenty-nine male, 13 female total 42 patients (mean age 55±14, range 34-77) treated with aspirin, heparin, IV nitrate, beta-blocker or calcium channel blocker constituted the standard therapy (heparin) group, and (33 male, 8 female) a total of 41 patients (mean age 57±12, range 43-78) who additionally received tirofiban therapy constituted the tirofiban group. While the incidence of in-hospital total major cardiac events (27% vs. 54%, p: 0.01), recurrent refractory angina (%27 vs. 50%, p: 0.04), and acute myocardial infarction (2.4% vs. 19%, p: 0.03) was significantly lower in the tirofiban group, the incidence of death and urgent revascularisation was not different between the two groups. During the first 30 days of follow-up hospitalisation with unstable angina, acute myocardial infarction, revascularisation, death, heart failure, and stroke rates were not statistically different. Similarly the incidence of hospitalisation with unstable angina, acute myocardial infarction, revascularisation, death, and stroke was not statistically different during the long-term follow-up (11.8±2.4 months for tirofiban group, 9.5±2.7 months for the heparin group, p: NS), only the incidence of heart failure was more frequent with a borderline significance (p: 0.048) in the heparin group. Conclusion: Tirofiban plus heparin therapy causes a decrease in in-hospital major cardiac events, but does not affect the 30-day, and long-term major cardiac events in high-risk patients presenting with non-ST elevation acute coronary syndrome who were treated without early revascularisation.



Ertan ÖKMEN, Hüseyin TUNAR, İzzet ERDİNLER, Hülya KAŞIKÇIOĞLU, Arda ŞANLI, Zeynep TARTAN, Recep ÖZTÜRK, Neşe ÇAM. Effects of Glycoprotein IIb/IIIa Receptor Inhibition on Early and Long-Term Prognosis in High-risk Patients with Non-ST Elevation Acute Coronary Syndromes Without Early Invasive Intervention. . 2002; 30(1): 22-29


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar