. 1996; 24(3): 136-143

Kardiyak Aritmilerin Radyofrekans Kateter Ablasyon Tekniği ile Tedavisi

Erdem DİKER1, U. Kemal TEZCAN1, Murat ÖZDEMİR1, Gülümser HEPER1, Şule KORKMAZ1, Sengül ÇEHRELİ1, Yalçın SÖZÜTEK1, Emine KÜTÜK1, Siber GÖKSEL1
Türkiye Yüksek ihtisas Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Ankara

Kardiyak aritmilerin radyofrekans kateter ablasyon tekniği ile tedavisi etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Bu yöntemde perkutan olarak yerleştirilen kateterler ve radyofrekans akımı kullanılarak takikardi oluşumu ve devamından sorumlu olan bölge tahrip edilir. Patolojik olarak tahrip edilen alan izole ve düzgün kenarlıdır. Biz de Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde medikal tedaviye dirençli çeşitli takikardileri olan 79 olguda radyofrekans kateter ablasyon tekniği ile tedavi denedik. Olguların 41 inde bir aksesuvar yolun kullanıldığı atriyoventriküler reentrant takikardi, 18'inde atrioyoventriküler nodal reentrant takikardi, 8'inde atriyal fibrilasyon, 3'ünde atriyal takikardi, 9'unda ise ventriküler takikardi vardı. Atriyal fibrilasyonu olan 8 olguda sağ veya sol taraf yaklaşımla başarılı atriyoventriküler düğüm ablasyonu (% 100) yapıldı. Bir olguda atriyoventriküler iletim geri döndü ve yeniden yapılan ablasyonla atriyoventriküler iletim kesildi. Atriyoventriküler nodal reentrant takikardisi olan 18 olgudan 17'sinde öncelikle yavaş ileten yolun ('slow pathway') ablasyonu, birinde yavaş ileten yolun ('fast pathway') ablasyonu denendi. Yavaş ileten yol ablasyonu erken nüks nedeniyle başarılı olmayan 2 olguda da daha sonra hızlı ileten yol ablasyonu yapıldı. Tüm olguların 16'sında (% 88) işlem başarılı oldu. Başarısız olan bir olguda (% 5) atriyoventriküler tam blok oluturuldu. Aksesuvar yol ablasyonu yapılan 41 olgudan 14'ünde aksesuvar yol sol serbest duvar, 26'sında posteroseptal, 1'inde sağ serbest duvar yerleşimli idi. Sol serbest duvar yerleşimli aksesuvar yolların 7'si (% 50) gizli ('concealed'), posteroseptal yerleşimli aksesuvar yolların ise 2'si (% 8) gizli idi. Sol serbest duvar yerleşimli aksesuvar yolların 13'ünde (% 93), posteroseptal yerleşimli aksesuvar yolların ise 20'sinde (% 77) başarı ile iletim kesildi. Preeksitasyon olan olguların hiçbirinde takip periyodu boyunca nüks olmadı. Gizli aksesuvar yolu olan bir hastada takikardi atakları nüksetti. Sağ atriyum orijinli atriyal takikardisi olan 3 olgudan 2'sinde (% 67) ablasyon başarılı oldu. İdiopatik ventriküler takikardisi olan 3 olgudan 2'sinde takikardi sağ ventrikül çıkış yolundan, birinde ise sol ventrikülden köken alıyordu. Bu olguların hepsinde de (% 100) başarılı sonuç alındı. Organik kalp hastalığı zemininde ventriküler takikardi olan 6 olguda da ventriküler takikardi sol ventrikülden köken alıyordu. Bu olguların 3'ünde (% 50) klinik ventriküler takikardi ortadan kaldırıldı. Başarılı atriyal takikardi ve ventriküler takikardi abalsiyonu yapılan olgulardan hiçbiri nüks nedeniyle başvurmadı. Tüm olgulardan 2'sinde tromboflebi, 1'inde arteryel tromboz, 1'inde atriyoventriküler tam blok, ikisinde ise uygun olmayan sinüs takikardisi ortaya çıktı. Olgularda ortalama işlem süresi 2.8±1.4 saat idi. En uzun işlem sürelerine aksesuvar yol ablasyonu ve ventriküler takikardi ablasyonunda (6 saat) ulaşıldı. Sonuç olarak, çeşitli supraventriküler takikardiler ve idiopatik ventriküler takikardiler bu teknikle yüksek bir başarı oranı ile tedavi edilirken, koroner arter hastalığı zemininde görülen ventriküler takikardilerde aynı başarı oranına ulaşılamadık. Düşük komplikasyon oranı nedeniyle işlemin güvenli olduğu düşünüldü.

Anahtar Kelimeler: Radyofrekans ablasyon, aritmi


Clinical Investigations Treatment of Cardiac Arryhthmias by Radiofrequency Catheter Ablation

Erdem DİKER1, U. Kemal TEZCAN1, Murat ÖZDEMİR1, Gülümser HEPER1, Şule KORKMAZ1, Sengül ÇEHRELİ1, Yalçın SÖZÜTEK1, Emine KÜTÜK1, Siber GÖKSEL1

We applied radiofrequency (RF) catheter ablation in 79 patients w ith various form s of tachycardia refractory to medical therapy in our clinic. Of these patients, 4 ı had atrioventricular (AV) reentrant taehyeardİa involving anA V accessory pathway, ı8 had AV nodal reentrant tachycardia (A VNRT), 8 had atrial fibrillation (AF), 3 had atrial tachycardia and 9 had ventricular tachycardia (VT). In patients with AF, AV node ablation was achieved by ıoo % success rate usirig right, and when neccessary left sided approaches. Atrioventricular conduction reappeared in 1 patient but was successfully reablated in the second session. Among ı8 cases with AVNRT, slow pathway ablation was tried in ı 7 and fa st pathway ablation in the remaining one. Two additicnal cases underwent fast pathway ablation after early recurrence of an unsuccessful slow pathway ablation. The procedure was successful in 16 patients (88 %) and complete AV block was intentionally created in one case (5 %) after unsuccessful attempts at node modification. Of the 4ı patients with accessory pathways, the pathway was located at the left free wall in 14, posteroseptal wall in 26 and right free wall in 1. The accessory pathway was concealed in 7 (50 %) of those w ith left free w all localization and in 2 (8 %) of those with posteroseptal localization. Thirteen (93%) of accessory pathways with left free wall localization and 20 (77%) of those with posteroseptal localization were successfully ablated. No recurrence was detected in patients with overt preexcitation. In only one case with a concelaled accessory pathway, attacks of tachycardia reappeared after RF ablation. Two of 3 cases with atrial tachycardia of right atrial origin (67%) were successfully ablated. The origin of VT was right ventricular outflow tract in 2 and the left ventricle in ı of 3 cases with idiopathic VT, and RF ablation was ~uccessful (100%) in all 3. All 6 patients with VT and structural heart disease, the tachycardia originated from the left ventricle. In 3 of these (50% ), the elinical VT disappeared after RF ablation. No recurrence wes noted in patients with atrial and ventricular tachycardia after an initial successful ablation. Thrombophlebitis in 2, arterial thrombosis in ı , complete AV block in 1 and inappropriate sinus tachycardia in 2 patients occurred as complications. The ablation procedure took a mean of 2.8 ± 1.4 hours in the who le population of patients. The maximal procedural length was 6 hours in two patients, one with an accessory pathway andanother one with VT. In conclusion, we successfully treated various supraventricular tachycardias and idiopathic ventricular tachycardias, but did not achieve the same high success rate in the treatment of ventricular tachycardias accompanying coronary artery disease with this technique. We believe the procedure is a safe one with quite a low complication rate.



Erdem DİKER, U. Kemal TEZCAN, Murat ÖZDEMİR, Gülümser HEPER, Şule KORKMAZ, Sengül ÇEHRELİ, Yalçın SÖZÜTEK, Emine KÜTÜK, Siber GÖKSEL. Clinical Investigations Treatment of Cardiac Arryhthmias by Radiofrequency Catheter Ablation. . 1996; 24(3): 136-143


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar