. 2000; 28(2): 94-100

Hipertrofik Obstrüktif Kardiyomiyopatide Septal Arter Oklüzyonu: Erken ve Orta Dönem Takip Sonuçları

Tuğrul OKAY1, Hazım DİNÇER2, Murat MOĞOLKOÇ1, Mustafa KAHRAMAN3, Sabahat İNANIR4, Ender ÖRNEK5, Yavuz MAŞRAPACI2
1International Hospital, İstanbul
2Bayındır Tıp Merkezi Ankara
3Serbest hekim, Ankara
4Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Bilim Dalı, İstanbul
5SSK Etlik Hastanesi, Ankara

Hipertrofik obstrüktif kardiyomyopatide (HOKM) çıkış yolu obstrüksiyonunu azaltmak amacı ile, negatif inotropik ilaçlar, DDD pacemaker takılması ve cerrahi olarak miyektomi yapılmasının yanısıra son yıllarda septal koroner arterin alkol ile tıkanması ile septumda nekroz oluşturulması uygulamaları yapılmaktadır . Kasım 1997 ile Mayıs 1999 tarihleri arasında septal arterini alkol ile tıkadığımız optimal medikal tedaviye rağmen, sınıf lll semptomları olan 13 olgunun işlem sonrası hemodinamik verilerini, ekokardiyografik değerlendirmelerini, ve orta dönem takip sonuçlarını sunuyoruz. Olguların işlem öncesi sol ventrikül çıkım yolundaki ortalama basınç farkı 42±15 mmHg iken, işlemden hemen sonra ortalama 9±7 mmHg'ya , septum kalınlığı işlem öncesi ortalama 2.6±0.4 cm iken, işlemden bir ay sonra 1.9±0.5 cm, altıncı ay ise 1.8±0.3 cm'ya düştü (p=0.0008). Olguların tümünde semptomlarda belirgin düzetme oldu (11 olgu sınıf I, iki olgu ise sınıf ll idi). Kalıcı tam blok gelişen iki olguya DDD pacemaker takıldı. HOKM'de medikal tedaviye rağmen semptomlu olgularda septal arterin tıkanması, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düzeltmektedir. Bununla beraber bu tedavi metodunun uzun dönem takip sonuçları bilinmediğinden, olgu seçiminde titiz davranılmasında fayda vardır.

Anahtar Kelimeler: Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati, septal arter ablasyonu


Occlusion of the Septal Artery in Patients with Hypertrophic Obstructive Cardiomyopathy: Early and Midterm Results

Tuğrul OKAY1, Hazım DİNÇER2, Murat MOĞOLKOÇ1, Mustafa KAHRAMAN3, Sabahat İNANIR4, Ender ÖRNEK5, Yavuz MAŞRAPACI2
1
2
3
4
5

A nonsurgical technique to achieve a reduction in septal mass by producing septal infaretion using balloon catheter techniques has been described. We have treated 13 patients by this novel technique and are presenting the results of the procedure in this first series of patients in terın s of the early and midterm period. Between November 1997 and May 13 patients had ev idence of HOCM by echocardiography and symptoms of angina and dyspnea despite optimal medical treatment (Class III). The mean age of the pat ients was 55 ± 12 years. The m ean resting gradient in L VOT decreased from 42 ± 15 mmHg to 9 ± 7 mmHg. M ean follow-up was 10.5 months. SPECT, done 5 to 7 day s after the procedure showed that the mean septal perfusion defect size involved 6.2 ± 2.6 o/o of the left ventricle. The mean septal thickness decreased from 2.6 ± 0.4 mm to 1.9 ± 0.5 ının at one ın on th. Functional class iınproved in all the patients (eleven were in Class I, two in Class II). A coınplete AV block occurred in two patients, which ınade iınplantation of perınanent paceınaker necessary. Induced se ptal infaretion produces signif icant hemodynaınic iınprovement during mediuın-terın follow-up, and is associated with considerable improve ın e nt in sy ınptoıns and quality of life. Since the long-terın effects of these procedures are unknown, patients with severe symptoms should be candidates.

Keywords: Hypertrophic cardiomyopathy, septal coronary artery occlusoon , balloon catheter technique


Tuğrul OKAY, Hazım DİNÇER, Murat MOĞOLKOÇ, Mustafa KAHRAMAN, Sabahat İNANIR, Ender ÖRNEK, Yavuz MAŞRAPACI. Occlusion of the Septal Artery in Patients with Hypertrophic Obstructive Cardiomyopathy: Early and Midterm Results. . 2000; 28(2): 94-100


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar