. 2002; 30(2): 93-103

Türk Kalp Çalışması'nda Yeni Sonuçlar: Plazma Lipidleri ve Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein Düzeyleri Düşüklüğünde Tedavi İçin Rehber Öneriler

Robert W. MAHLEY1, Guy M. PÉPIN1, Thomas P. BERSOT1, K. Erhan PALAOĞLU1, Kerem ÖZER1
Gladsrone Araştırma Laboratuvarı, Vehbi Koç Vakfi Amerikan Hastanesi, İstanbul. Türkiye ve Gladstone Kardiyovasküler Hastalıklar Enstitüsü, California Üniversitesi, San Francisco, CA

Türkler'in özellikle plazma yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterolü (HDL-K) düzeyleri düşüklüğü ile karakterize özgün bir lipid ve lipoprotein profili vardır. Plazma HDL-K seviyesi düşüklüğü, HDL'nin koruyucu HDL2 ve LpAI alt gruplarının düzeylerinde düşüklük ve hepatik lipaz aktivitesinde, HDL düzeylerindeki düşüklüğe kısmen yol açabilecek, %25-30'luk bir artış ile birliktedir. HDL-K düşüklüğünün, Türkiye'ye ek olarak, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Türkler'de de yaygın olarak görülmesi, sorunun, en azından kısmen, genetik kaynaklı olduğunu düşündürmektedir. Türk çocuklarında HDL-K düzeylerinde ergenlik sırasında 10-20 mg/dl'lik belirgin bir düşüş görülmekte ve bu düşüş hormonal dengelerdeki etnik bir farklılığın erişkin Türkler'de görülen ciddi HDL-K düşüklüğüne katkıda bulunmakta olabileceğini düşündürmektedir. Türk Kalp Çalışması'nın 1990'lı yılların başında yapılan ilk bölümünde elde edilen toplumsal verilerin İstanbul'da yaşayan kadın ve erkekler üzerinde yapılan bu güncelleştirme çalışmasından elde edilen verilerle karşılaştırılması, lipid profili ve diğer koroner kalp hastalığı (KKH) risk faktörlerinin geçtiğimiz on yıl içinde iyileşmediğini göstermiştir ve bu bulgu Türk Kardiyoloji Derneği'nin verileriyle de uyum içindedir. Nispeten düşük plazma kolesterol düzeylerine karşın çok düşük HDL-K düzeylerine (erkeklerin %70'inden fazlasında, kadınların yaklaşık %50'sinde HDL-K <40 mg/dl) sahip olan Türk toplumunda bu özellikler nedeniyle başka toplumlarda yüksek risk göstergesi olduğu bilinen total kolesterol/HDL-K oranları çok yüksektir. Yeni "A.B.D.Ulusal Kolesterol Eğitim Programı (National Cholesterol Education Program-NCEP)" kılavuz önerileri düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol düzeylerini esas almayı sürdürmekte ve Türkler'de güçlü bir risk faktörü oluşturduğu kesin olan düşük HDL-K düzeylerini neredeyse görmezden gelmektedir. Biz Türkiye için kılavuz önerilerin, KKH riski olan hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisine başlanması konusunda düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol düzeyleri ve total kolesterol/HDL-K oranını göz önünde bulundurmasını öneriyoruz.



New Findings of the Turkish Heart Study: Guiding Treatment Suggestions for Levels of Plasma Lipids and Low HDL

Robert W. MAHLEY1, Guy M. PÉPIN1, Thomas P. BERSOT1, K. Erhan PALAOĞLU1, Kerem ÖZER1

Turks have unique lipid and lipoprotein profiles characterized especially by low plasma levels of high density lipoprotein cholesterol (HDL-C). The low levels of HDL-C are associated with low levels of the protective subclasses of HDL, HDL2 and LpAI, and with a 25-30% elevation of hepatic lipase activity that would be predicted to lower HDL levels. The widespread occurrence of low HDL-C in Turkey and in Turks living in Germany and the United States suggests that it is at least partly of genetic origin. Turkish children exhibit a marked 10-20 mg/dl drop in HDL-C levels associated with puberty, suggesting that an ethnic difference in hormonal balance contributes to the profoundly low HDL-C levels in adult Turks. Comparison of population data generated in the early 1990s in the original Turkish Heart Study with the present update study of Turkish men and women living in Istanbul indicates that the lipid profile and other risk factors for coronary heart disease (CHD) have not improved in this decade, consistent with the data from the Turkish Society of Cardiology. Despite their relatively low plasma cholesterol levels, Turks have extremely low HDL-C (<40 mg/dl in >70% of men and ~50% of women) resulting in very high total cholesterol/HDL-C ratios that predict increased CHD in other populations. The new National Cholesterol Education Program guidelines continue to focus on low density lipoprotein cholesterol levels and virtually ignore low HDL-C levels, which undoubtedly are a powerful risk factor in Turks. We would suggest that guidelines for Turkey consider low density lipoprotein cholesterol levels and the total cholesterol/HDL-C ratio as thresholds for initiating lifestyle changes or drug treatment for patients with CHD risk.



Robert W. MAHLEY, Guy M. PÉPIN, Thomas P. BERSOT, K. Erhan PALAOĞLU, Kerem ÖZER. New Findings of the Turkish Heart Study: Guiding Treatment Suggestions for Levels of Plasma Lipids and Low HDL. . 2002; 30(2): 93-103


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar