. 2013; 41(4): 354-363 | DOI: 10.5543/tkda.2013.35219 | |||
Hasta protez uyumsuzluğuna güncel yaklaşımAsuman Biçer Yeşilay, Zekeriya Kaya, Recep DemirbağHarran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, ŞanlıurfaTüm protez kapaklar az da olsa hafif stenotiktirler. Bazen kapakların fonksiyonları normal olmasına rağmen nispeten yüksek basınç farkları görülebilmektedir. Bu yüksek basınç farkları protezin etkin orifis alanı (EOA) ile hastanın vücut büyüklüğü arasındaki bir uyuşmazlıktan kaynaklanıyor olabilir. Mevcut protezin beklenen hemodinamik performansı ve hastanın kardiyak debi gereksinimi (istirahatte büyük ölçüde vücut büyüklüğü tarafından belirlenen) gibi parametrelerdeki uyumsuzluk nedeniyle hasta protez uyumsuzluğu (HPU) gelişebilir. Başka bir ifadeyle, vücut yüzey alanı (VYA) küçük bir hasta için yeterli olabilecek bir protez, VYA büyük bir hasta için obstrüktif hale gelebilir. HPU’yu öngörmede ve tanımlamada geçerli ve tutarlı olarak faydası kanıtlanmış tek parametre etkin orifis alanı endeksidir (EOAE). Tahmini (öngörülen) EOAE ise, operasyon sonrası gelişebilecek HPU’yu tahmin etmede kullanılabilecek en iyi parametre olarak tespit edilmiştir. HPU’nun klinik olaylarla da anlamlı ve bağımsız olarak ilişkili olduğu bilinmektedir. Ciddi HPU, erken ve geç mortalite üzerinde önemli bir etkiye sahipken, orta HPU özellikle azalmış sol ventrikül (SV) sistolik fonksiyonu olanlarda olmak üzere, sadece duyarlı bireylerde mortaliteyi etkilemektedir. Ameliyat öncesi cerrahın uyumsuzluğu öngörebilmesi ve önleyici stratejilerin başarıyla uygulanmasıyla HPU insidansı azaltılabilir. HPU’yu önleyici yaklaşımlar, beklenen uyumsuzluk şiddetine ve hastanın bazal risk profiline göre bireyselleştirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Ekipman bozulması, ekokardiyografi; kalp cerrahisi işlemleri; kalp kapak protezi; uygulama kılavuzu.Current approach for the prosthesis patient mismatchAsuman Biçer Yeşilay, Zekeriya Kaya, Recep DemirbağDepartment Of Cardiology, Harran University Faculty Of Medicine, Sanliurfa, TurkeyAll prosthetic valves are at least mildly stenotic and have relatively high transvalvular pressure gradients that can be observed despite normal prosthesis function. Such gradients may be due to a mismatch between prosthesis effective orifice area (EOA) and patient’s body size. Valve prosthesispatient mismatch (VP-PM) may occur due to mismatches of both parameters, the expected hemodynamic performance of the prosthesis and the cardiac output requirements of the patient, which are largely related to the body size at rest. In other words, a prosthesis may be adequate for patients with a small body surface area (BSA) but might become obstructive for patients with a large BSA. The only parameter that has proven to be consistently and realistically useful to predict and describe VP-PM is the effective orifice area index (EOAI). The projected EOAI was identified as the best parameter to predict the VP-PM occurrence after surgery. VP-PM has been known to be independently and significantly associated with clinical outcomes. Severe VP-PM has a significant impact on early and late mortality, whereas moderate VP-PM may have a significant effect on mortality only in vulnerable subsets of patients, and particularly in those with depressed LV systolic function. The surgeon’s anticipation of VP-PM prior to surgery, and successfully implented preventive strategies can reduce the incidence of VP-PM. Preventive strategies to avoid VPPM should be individualized according to the anticipated severity of VP-PM and of the patient’s baseline risk profile. Keywords: Equipment failure, echocardiography; cardiovascular surgical procedures; heart valve prosthesis; practice guidelines as topic.Asuman Biçer Yeşilay, Zekeriya Kaya, Recep Demirbağ. Current approach for the prosthesis patient mismatch. . 2013; 41(4): 354-363 Sorumlu Yazar: Asuman Biçer Yeşilay, Türkiye |
|