. 2023; 51(7): 454-463 | DOI: 10.5543/tkda.2023.27078  

Kalp Hızı Değişkenliği, Pulmoner Hipertansiyon Hastalarında Bir Prognostik Gösterge Olarak Kullanılabilir Mi? Tek Merkezli Bir Pilot Çalışma

Ogtay Musayev1, Meral Kayıkçıoğlu2, Shafa Shahbazova1, Sanem Nalbantgil2, Nesrin Moğulkoç3, Firdovsi Ibrahimov1, Hakan Kültürsay2
1Merkez Klinik Hastanesi, Kardiyoloji Bölümü, Bakü, Azerbaycan
2Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye
3Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

Amaç: Sinüs hızının zaman içindeki döngüsel değişimleri olarak tanımlanan kalp hızı değişikliği (KHD), kardiyak otonomik tonusun bir ölçüsü ve göstergesi olarak kullanılır. Bu çalışmanın amacı pulmoner hipertansiyonda (PH) KHD’nin prognostik değerini belirlemektir.

Yöntemler: Sinüs ritminde olan 64 PH hastası ve 69 sağlıklı birey kontrol grubu) çalışmaya alındı. Tüm hastalara değerlendirme için EKG, transtorasik-ekokardiyografi ve biyokimya testleri yapıldı. KHD 24 saatlik Holter-EKG monitorizasyonu ile elde edildi. PH grubu 6 aylık takipte yan etki (sağ kalp yetersizliği, senkop, hastaneye yatış ve ölüm) gelişimi açısından değerlendirildi.

Bulgular: PH grubu (39 ± 16 yaş, %37.5 erkek) idiyopatik pulmoner arter hipertansiyonlu (İPAH) 16 hasta (%25), konjenital kalp hastalığı ilişkili PAH olan 36 hasta (%56.3), 3 hasta (%4.7) bağ dokusu hastalığı PAH, 1 hasta (%1.6) porto-pulmoner ve 8 (%12.5) kronik tromboembolik PH hastalarından oluşuyordu. Zamana bağlı KHD parametreleri (SDNN, SDANN, SDNN İndeksi ve Triangular-İndeksi) ve frekansa bağlı parametreler (toplam güç, LF, HF gücü) PH’da anlamlı olarak düşüktü. Fonksiyonel sınıf SDNN, SDANN, SDNN indeksi ve triangular indeksi ile negatif korelasyon gösterdi. Takip süresi boyunca (200 ± 92 gün) hastaların %25’inde advers olay gelişti [7 (%11) sağ kalp yetersizliği, 5 (%8) senkop, 12 (%19) hastane yatışı ve 9 (%14) ölüm]. Zamana ve frekansa bağlı KHD parametreleri advers olay gelişen veya ölen hastalarda önemli ölçüde düşüktü. Tüm zaman ve frekansa bağlı parametreler olumsuz olaylarla anlamlı şekilde ilişkili bulundu. SDNN (rS = −0.354, P = 0.005), SDANN (rS = −0.368, P = 0.004), SDNN İndeks (rS = −0.257, P = 0.045), Triangular İndeks (rS = −0.310, P = 0.014) ve VLF (rS = −0.265, P = 0.039).

Sonuç: PH’li hastalarda KHD belirgin şekilde baskılanmıştır ve hastaların klinik durumu ile ilişkilidir. KHD’nin hem zaman, hem de frekansla ilgili parametreleri 6 aylık takipte klinik kötüleşme, advers olaylar ve mortaliteyi tahmin edebilir. Holter-EKG ile KHD’nin non-invazif ölçümü, kısa dönem için PH hastalarının risk sınıflandırmasında yararlı, uygulanabilir bir araç olabilir.

Anahtar Kelimeler: Yan etkiler, kalp hızı değişkenliği, Holter EKG, pulmoner hipertansiyon, mortalite, prognoz


Could Heart Rate Variability Serve as a Prognostic Factor in Patients with Pulmonary Hypertension? A Single-center Pilot Study

Ogtay Musayev1, Meral Kayıkçıoğlu2, Shafa Shahbazova1, Sanem Nalbantgil2, Nesrin Moğulkoç3, Firdovsi Ibrahimov1, Hakan Kültürsay2
1Department of Cardiology, Central Clinic Hospital, Baku, Azerbaijan
2Department of Cardiology, Ege University School of Medicine, İzmir, Türkiye
3Department of Pulmonology, Ege University School of Medicine, İzmir, Türkiye

Objective: Heart rate variability (HRV), which is defined as cyclic changes in sinus rate with time, is used as a measure of cardiac autonomic tone. Our aim was to determine the impact of HRV on short-term prognosis in pulmonary hypertension (PH).

Methods: We enrolled 64 PH patients and 69 healthy subjects (control group). Patients were evaluated by Holter-ECG, echocardiography, and laboratory tests. 24-h Holter-ECG monitoring was used for HRV. The development of adverse events (right heart failure, hospitalization, syncope, and death) during the 6-month follow-up was evaluated in PH group.

Results: PH group (39 ± 16 years, 37.5% males) comprised of 16 patients with idiopathic pulmonary arterial hypertension (PAH) (25%), 36 patients with PAH associated with congenital heart disease (56.3%), 3 PAH associated with connective tissue disease (4.7%), 1 with portopulmonary (1.6%), and 8 chronic thromboembolic PH (12.5%). The time-dependent (standard deviation of all NN intervals for a selected time period [SDNN], standard deviation of the 5-min mean R–R intervals tabulated over an entire day [SDANN], SDNN Index, and Triangular Index) and frequency-dependent HRV indices (low frequency, high-frequency power, and total power,) were significantly reduced in those with PH. Functional class was negatively associated with SDNN, SDANN, SDNN Index, and Triangular Index. Adverse events developed in 25% of the patients during the 6-month follow-up period (200 ± 92 days) (7 patients had right-heart failure, 5 syncope, 12 patients were hospitalized, and 9 had died). All the time and frequency-dependent indices significantly associated with adverse events. Mortality correlated with SDNN (rS = −0.354, P = 0.005), SDANN (rS = −0.368, P = 0.004), SDNN Index (rS = −0.257, P = 0.045), Triangular Index (rS = −0.310, P = 0.014), and VLF (rS = −0.265, P = 0.039).

Conclusion: HRV is significantly depressed in patients with PH and is associated with the clinical status. HRV indices might predict clinical deterioration, adverse events, and mortality for 6 months. Non-invasive assessment of HRV through Holter-ECG may be a valuable and practical tool in risk stratification of patients with PH for short-term outcomes.

Keywords: Adverse events, heart rate variability, Holter ECG, mortality, prognosis, pulmonary hypertension


Ogtay Musayev, Meral Kayıkçıoğlu, Shafa Shahbazova, Sanem Nalbantgil, Nesrin Moğulkoç, Firdovsi Ibrahimov, Hakan Kültürsay. Could Heart Rate Variability Serve as a Prognostic Factor in Patients with Pulmonary Hypertension? A Single-center Pilot Study. . 2023; 51(7): 454-463

Sorumlu Yazar: Ogtay Musayev


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
Google Scholar