. 1996; 24(8): 480-483

Ameliyat Edilmemiş Aort Koarktasyonlarında Balon Anjiyoplasti Uygulaması

Alpay ÇELİKER1, Dursun ALEHAN1, Mustafa LENK1, Naci CEVİZ1, Arman BİLGİÇ1
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Kardiyoloji Ünitesi, Ankara

Ünitemizde tanı konulan ve ameliyat edilmemiş (nativ) aort koarktasyonu bulunan 7 vakada balon anjioplasti işleminin koarktasyonu gidermedeki etkinliği araştırıldı. Üçü erkek, dördü kız olan vakaların bir tanesi 8 yaşında ve 21 kg ağırlığında olup, diğer tüm vakalar süt çocukluğu çağında idi (ortalama yaş: 7.25±4.1 ay; ortalama ağırlık: 7.2±1.8 kg). Tüm vakalarda femoral arter yolu ile girişim yapılarak monofoil balon anjioplasti katateri 5 dakika ile 2 kez 5-10 saniye süre ile şişirilerek koarkte bölge dilate edilmeye çalışıldı. İşlem öncesi alınan basınçlar ve yapılan aortografiler işlem sonrası elde edilen bulgular ile karşılaştırıldı. Balon anjioplasti sonrası koarktasyon proksimalindeki ortalama sistolik basınç 152±12 mmHg'dan 138±7.7 mmHg'ya inerken (p<0.05), koarktasyon distalindeki basınç 96±15 mmHg'dan 118±17 mmHg'ya yükseldi (p<0.001). Anjioplasti ile ortalama koarktasyon çapı 2.8±0.7 mm'den 6.8±0.6 mm'ye yükselirken (p<0.001), koarkte bölgedeki sistolik basınç gradienti de 56±15 mmHg'dan 20±13 mmHg'ya düştü (p<0.001). Bir vakada işlemin yapıldığı taraftaki femoral arter nabzının geçici olarak alınamaması gözlenen tek komplikasyon oldu. Koarkte bölgedeki sistolik basınç gradienti ortalama 4.5±2.1 ay olan izlenim süresince yalnız bir vakada artarken, diğer vakalarda değişiklik saptanmadı. Çalışmamızın erken dönem sonuçları ameliyat edilmemiş aort koarktasyonlu vakalarda balon anjioplasti yönteminin etkili ve güvenilir olduğunu göstermektedir. Bu tip hastaların rekoarktasyon ve anevrizma gibi geç dönem komplikasyonları açısından yakın izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Anahtar Kelimeler: Aort koarktasyonu, balon anjioplasti


Balloon Angioplasty in Native Coarctation of the Aorta

Alpay ÇELİKER1, Dursun ALEHAN1, Mustafa LENK1, Naci CEVİZ1, Arman BİLGİÇ1

Efficacy of balloon angioplasty was evaluated in 7 patients with native coarctation of the aorta, diagnosed at our institute. There were 3 boys and 4 girls, the oldest of whom was 8 years old and weighed 21 kg. The remaining patients were all infants with a mean age of 7.25±4.1 months and mean weight of 7.2±1.8 kg. In all patients the procedure was performed through the femoral artery. The monofoil balloon dilation catheter was inflated twice (5 minutes apart), each lasting 5-10 seconds. The aortic pressures and angiopraphic findings obtained before and after dilation were compared. After angioplasty, the mean systolic pressure in the ascending aorta decreased from 152±12 mm Hg to 138±7.7 mmHg (p<0.05), while the systolic pressure in the descending aorta increased from 96±15 mmHg to 118±17 mmHg (p<0.001). With balloon dilation, the mean diameter of the coarctation site increased from 2.8±0.7 mm to 6.8±0.6 mm (p<0.001), and the peak systolic gradient decreased from 56±15 to 20±13 mmHg (p<0.001). The only complication, observed in one patient, was temporary absence of femloral pulse due to arterial injury. During the mean follow-up period of 4.5±2.1 months the peak systolic gradient increased in only one patient with no significant change in the others. The early results of our study show that balloon dilation is effective and safe in patients with native coarctation. We think that these patients should be followed-up closely for late complications, such as recoarctation and aneurysm formation.



Alpay ÇELİKER, Dursun ALEHAN, Mustafa LENK, Naci CEVİZ, Arman BİLGİÇ. Balloon Angioplasty in Native Coarctation of the Aorta. . 1996; 24(8): 480-483


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş


Benzer makaleler
Google Scholar