. 2010; 38(5): 313-320

Hipertansiyonlu hastada genel kardiyometabolik risk profili: Pan-Avrupa GOOD çalışmasının Türkiye kolunun sonuçları

Giray Kabakcı1, Mustafa Aydın2, İbrahim Demir3, Cevat Kırma4, Filiz Özerkan5
1Kardiyoloji Anabilim Dalı, Tıp Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara – Türkiye.
2Kardiyoloji Anabilim Dalı, Tıp Fakültesi, Karaelmas Üniversitesi, Zonguldak – Türkiye
3Kardiyoloji Anabilim Dalı, Tıp Fakültesi, Akdeniz Üniversitesi, Antalya – Türkiye
4Kardiyoloji Bölümü, Kartal Lüti Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, İstanbul – Türkiye.
5Kardiyoloji Anabilim Dalı, Tıp Fakültesi, Ege Üniversitesi, İzmir – Türkiye.

Amaç: Avrupa’da 12 ülkede erişkin hipertansif hastalarda kardiyometabolik risk profili ve kan basıncı (KB) kontrolünü araştıran GOOD çalışması kapsamında, Türk katılımcıların sonuçları değerlendirildi.
Çalışma planı: Avrupa genelinde yürütülen bu çalışmaya Türkiye’den toplam 218 hipertansif hasta (139 kadın, 79 erkek; ort. yaş 57.2±10.9) katıldı. Kan basıncı kontrolü (diyabetik olmayanlarda KB <140/90 mmHg, diyabetiklerde <130/80 mmHg) ve diabetes mellitus, metabolik sendrom, obezite, sedanter yaşam ve aterojenik dislipidemi gibi kardiyometabolik risk faktörlerinin varlığı 2003 ESH/ESC hipertansiyon tedavi kılavuzuna göre değerlendirildi.
Bulgular: Ortalama 7.7±5.4 yıldır hipertansiyon tanısı almış olan hastaların sadece %21.6’sında KB kontrolü sağlanabilmişti. Sistolik ve diyastolik KB ortalamaları sırasıyla 144±21 mmHg ve 88±14 mmHg bulundu. Eşlik eden en sık hastalık tip 2 diabetes mellitus (66 hasta, %30.3) idi. Diyabetli hastalarda metabolik sendrom sıklığı diyabet olmayanlara göre anlamlı derecede daha fazlaydı (%78.8 ve %48, p<0.01). Kan basıncı kontrolünün sağlanamaması diyabetiklerde diyabetik olmayanlara göre daha belirgindi (sistolik KB için sırasıyla %77.3 ve %63.8; diyastolik KB için %84.9 ve %57.2). Hipertansif hastaların neredeyse yarısında aterojenik dislipidemi saptandı, fakat tüm grubun sadece %35.8’i lipit düşürücü ilaçlar ile tedavi görmekteydi.
Sonuç: Türk hipertansif hastalarda, uygun tedavilere rağmen kötü KB kontrolü, metabolik sendrom ve diyabet ile birliktelik göstermektedir ve bu hastalarda dislipidemi tedavisi ihmal edilmektedir. Bu nedenle, KB kontrolünü iyileştirmek için kardiyovasküler risk faktörlerinin tedavisinde daha etkili önlemler alınmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Diabetes mellitus, tip 2, dislipidemi, hipertansiyon/epidemiyoloji/tedavi; metabolik sendrom X; prevalans; Türkiye/epidemiyoloji


Global cardiometabolic risk profile in patients with hypertension: results from the Turkish arm of the pan-European GOOD survey

Giray Kabakcı1, Mustafa Aydın2, İbrahim Demir3, Cevat Kırma4, Filiz Özerkan5
1Department of Cardiology, School of Medicine, Hacettepe University, Ankara – Turkey.
2Department of Cardiology, School of Medicine, Karaelmas University, Zonguldak – Turkey.
3Department of Cardiology, School of Medicine, Akdeniz University, Antalya – Turkey.
4Cardiology Division, Kartal Luti Kırdar Training and Research Hospital, Istanbul – Turkey.
5Department of Cardiology, School of Medicine, Ege University, Izmir – Turkey.

Objectives: We evaluated the results of the Turkish arm of the GOOD survey which investigated the cardiometabolic risk profile and the control of blood pressure (BP) of adult hypertensive outpatients in 12 countries across Europe.
Study design: A total of 218 hypertensive patients (139 females, 79 males; mean age 57.2±10.9 years) from Turkey were included in this pan-European survey. Blood pressure control (defined as BP <140/90 mmHg for nondiabetics and <130/80 mmHg for diabetics) and cardiometabolic risk factors such as diabetes mellitus, metabolic syndrome, obesity, sedentary lifestyle, and atherogenic dyslipidemia were evaluated in accordance with the 2003 ESH/ESC guidelines on management of hypertension.
Results: Control of BP was achieved in only 21.6% of the patients diagnosed with hypertension for a mean duration of 7.7±5.4 years. The mean systolic and diastolic BPs were 144±21 mmHg and 88±14 mmHg, respectively. The most frequent concomitant disease was type 2 diabetes mellitus (66 patients, 30.3%). Patients with diabetes had a higher prevalence of metabolic syndrome compared to nondiabetics (78.8% vs. 48%, p<0.01). The absence of BP control was more pronounced among diabetics than in nondiabetics for systolic (77.3% vs. 63.8%) and diastolic (84.9% vs. 57.2%) pressures. Nearly half of the hypertensive patients had atherogenic dyslipidemia, but only 35.8% of them were treated with lipid lowering drugs.
Conclusion: Despite appropriate treatment, poor BP control in Turkish hypertensive patients was associated with metabolic syndrome, diabetes, and undertreatment of atherogenic dyslipidemia. Therefore, more effective measures must be taken in the management of cardiovascular risk factors to improve BP control.

Keywords: Diabetes mellitus, type 2, dyslipidemias, hypertension/epidemiology/therapy; metabolic syndrome X; prevalence; Turkey/epidemiology


Giray Kabakcı, Mustafa Aydın, İbrahim Demir, Cevat Kırma, Filiz Özerkan. Global cardiometabolic risk profile in patients with hypertension: results from the Turkish arm of the pan-European GOOD survey. . 2010; 38(5): 313-320

Sorumlu Yazar: Giray Kabakcı, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
Google Scholar