. 2017; 45(6): 498-505 | DOI: 10.5543/tkda.2017.00400  

Akut koroner sendrom sonrası erken dönem izlemde özelleşmiş korunma polikliniklerinin rolü

Salih Kılıç1, Evrim Şimşek2, Hatice Soner Kemal3, Elif İlkay Yüce2, Cüneyt Türkoğlu2, Meral Kayıkçıoğlu2
1Nizip Devlet Hastanesi Kardiyoloji Kliniği, Gaziantep
2Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, İzmir
3Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, Lefkoşa, KKTC

Amaç: Akut koroner sendrom (AKS) sonrasında ikincil korumada yapılandırılmış poliklinik ile standart poliklinik takibinin kardiyovasküler risk faktörlerinin kontrolündeki etkisinin araştırılması.
Yöntemler: ST-segment yükselmeli miyokart enfarktüsü tanısıyla trombolitik tedavi alan 118 hasta altı ay takip edildi. Akut koroner sendrom sonrasında yapılandırılmış poliklinikte (Grup 1) takipli hastalar (n=67) ile standart poliklinikte (Grup 2) takipli hastalar (n=51); yaşam şekli değişikliği, risk faktörlerinin yönetimi ve ilaç uyumu açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Gruplar arasında trigliserit düzeyi dışında (Grup 1 medyan 174 mg/dL, Grup 2 medyan 136 mg/dL; p=0.039) bazal klinik ve laboratuvar özellikleri açısından fark saptanmadı. İndeks olaydan altı ay sonra Grup 1’de sigara bırakma (%72.4’e karşın %50; p=0.037), önerilen diyete uyma (%43’e karşın %19.6; p=0.012) ve egzersiz yapma oranları (%31’e karşın %13.7; p=0.044) anlamlı olarak daha yüksek idi. Kilo kontrol oranı Grup 1’de daha yüksek olmasına rağmen gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (%27’ye karşın %15.6; p=0.219). Altıncı ayda sistolik ve diyastolik kan basıncı >140/90 mmHg olanların oranı Grup 2’ de anlamlı olarak daha yüksek saptandı (%23.5’e karşın %9; p=0.029). Grup 1 hastalarında medyan LDL-K değeri belirgin olarak düşük saptandı (Grup 1, 91 mg/dL, Grup 2, 102 mg/dL; p=0.042). Ayrıca LDL-K ≤70 mg/dL veya bazale göre ≥%50 azalma olanların oranı Grup 1’de belirgin yüksek idi (%32.8’e karşın %13.7; p=0.016). Altıncı ay kontrolde önerilen tedaviler açısından fark yok iken Grup 1’de statin kullanım oranı belirgin yüksek idi (%95.5’e karşın %80.3; p=0.021).
Sonuç: Çalışmamızın sonuçları yapılandırılmış polikliniklerin AKS sonrasında kardiyovasküler risk faktörlerinin yönetiminde daha etkin olduğu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Koroner arter hastalığı, LDL-kolesterol, risk faktörü, ikincil korunma.


The role of specialized prevention clinics for the short term follow-up of acute coronary syndromes

Salih Kılıç1, Evrim Şimşek2, Hatice Soner Kemal3, Elif İlkay Yüce2, Cüneyt Türkoğlu2, Meral Kayıkçıoğlu2
1Department of Cardiology, Nizip State Hospital, Gaziantep, Turkey
2Department of Cardiology, Ege University Faculty of Medicine, İzmir, Turkey
3Department of Cardiology, Yakındoğu University Faculty of Medicine, Lefkoşa, KKTC

Objective: This study aimed to investigate the effect of specialized prevention clinics and standard clinics follow-ups on secondary protection after acute coronary syndrome (ACS) on cardiovascular risk factors.
Methods: A total of 118 patients who received thrombolytic therapy after being diagnosed with ST-segment elevation myocardial infarction were followed up for 6 months. After ACS, patients in a specialized prevention clinic (Group 1) (n=67) and those in a standard clinic (Group 2) (n=51) were compared in terms of the change in their lifestyle, management of risk factors, and drug compliance.
Results: No significant difference was found between groups in terms of baseline clinical and laboratory findings except for triglyceride level (Group 1: median 174 mg/dL; Group 2: median 136 mg/dL; p=0.039). Six months after indexing, smoking cessation (72.4% vs. 50%, p=0.037), diet compliance (43% vs.19.6%, p=0.012), and exercise rates (31% vs. 13.7%, p=0.044) were significantly higher in Group 1. Although the weight control rate was higher in Group 1, no significant difference was noted between the groups (27% vs. 15.6%, p=0.219). The rate of systolic and diastolic blood pressures >140/90 mm Hg was significantly higher in Group 2 (23.5% vs. 9%, p=0.029) at 6 months. The median low-density lipoprotein cholesterol (LDL-C) value was significantly lower in Group 1 patients (Group 1: 91 mg/dL; Group 2: 102 mg/dL; p=0.042). Moreover, the rate of LDL-C ≤70 mg/dL or ≥50% reduction compared with baseline was significantly higher in Group 1 (32.8% vs. 13.7%, p=0.016). Although the recommended treatments were similar in both groups, the statin use rate was significantly higher in Group 1 (95.5% vs. 80.3%, p=0.021) at 6 months.
Conclusion: The results of the study showed that specialized prevention clinics were more effective during the management of cardiovascular risk factors after ACS.

Keywords: Acute coronary disease, LDL cholesterol, risk factors, secondary prevention.


Salih Kılıç, Evrim Şimşek, Hatice Soner Kemal, Elif İlkay Yüce, Cüneyt Türkoğlu, Meral Kayıkçıoğlu. The role of specialized prevention clinics for the short term follow-up of acute coronary syndromes. . 2017; 45(6): 498-505

Sorumlu Yazar: Salih Kılıç, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
Google Scholar