. 2024; 21(1): 15-21

Predictive value of thiol/disulfide homeostasis dynamics on early pregnancy viability: A case-control study

Büşra Demir Çendek1, Seda Şahin Aker2, Gülşah Dağdeviren3, Murat Alisik4, Mehmet Metin Altay5, Özcan Erel4
1Ankara Etlik City Hospital, Department Of Obstetrics And Gynecology, Ankara, Turkey
2Kayseri City Hospital, Gynecologic Oncology Division, Department Of Gynecology And Obstetrics, Kayseri, Turkey
3Ankara Etlik City Hospital, Division Of Perinatology, Department Of Obstetrics And Gynecology, Ankara, Turkey
4Ankara Yildirim Beyazit University, Department Of Biochemistry, Ankara, Turkey
5Etlik Zübeyde Hanım Gynecology Training and Research Hospital, Department Of Obstetrics And Gynecology, Ankara, Turkey

Objective: This study aimed to compare the differences of maternal serum thiol/disulfide homeostasis in women with abortion imminens (AI), missed abortion (MA), and healthy pregnancies during the first trimester.
Material and Methods: The research design was prospective. Pregnant women who attended the obstetrics clinic at XXXX, diagnosed with AI or MA between 6 to 14 weeks, who had a normal pregnancy follow-up, and who had no chronic illnesses, and took no multivitamin or antioxidant supplements except from folic acid, were enrolled in this study. The study comprised 33 pregnant women with AI, 36 with a MA diagnosis, and 40 with normal pregnancies. All participants across the three groups were matched for age, gestational age, and body mass index. Thiol/disulfide levels were assessed using a newly developed automated spectrophotometric method.
Results: Total thiol levels and native thiol (SH) values in the AI group were significantly higher than in the MA group. However, there was no significant difference between the healthy group and the other two groups. Serum levels of disulfide (SS) did not show statistically significant differences across the three groups. Similarly, the ratios of SS/SH, SS/total thiol, and SH/total thiol did not differ significantly among the groups ( p>0.05).
Conclusion: We observed reduced total thiol and SH levels, both of which possess antioxidant properties, in patients with MA compared to the AI group. A decrease in the antioxidant levels in body may contribute to the etiology of MA. Evaluating our findings in conjunction with existing literature, it remains inconclusive whether the serum thiol-disulfide ratio can predict a healthy pregnancy or MA following AI. Therefore, it cannot be considered a promising diagnostic tool for assessing pregnancy viability. More research is needed to demonstrate the impact of dynamic thiol/disulfide homeostasis on early pregnancy loss.

Keywords: Early pregnancy loss, antioxidants, disulfide, oxidative stress, thiol


Erken gebelik viabilitesi üzerinde Tiyol/Disülfit homeostazı: Bir vaka kontrol çalışması

Büşra Demir Çendek1, Seda Şahin Aker2, Gülşah Dağdeviren3, Murat Alisik4, Mehmet Metin Altay5, Özcan Erel4
1Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
2Kayseri Şehir Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Bölümü, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Kayseri, Türkiye
3Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Perinatoloji Bölümü, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
4Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Biyokimya Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
5Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye

Amaç: Bu çalışma, abortus imminens (AI), abortus ve ilk trimesterde sağlıklı gebeliklerde maternal serum tiyol/disülfit homeostazındaki farklılıkları karşılaştırmayı amaçlamaktadır.
Materyal ve Metodlar: Araştırma prospektiftir. XXXX'daki kadın hastalıkları ve doğum kliniğine başvuran, 6 ile 14 haftalar arasında AI veya abortus tanısı almış, normal gebelik takibi yapılan, kronik hastalığı bulunmayan ve folik asit dışında çoklu vitamin veya antioksidan takviyesi almayan gebeler bu çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışma, 33 AI, 36 abortus tanılı ve 40 normal gebelik olmak üzere toplam 109 gebe kadını kapsamaktadır. Üç grup arasındaki tüm katılımcılar yaş, gebelik yaşı ve vücut kitle indeksi açısından eşleştirilmiştir. Tiyol/disülfit seviyeleri, yeni geliştirilen otomatik spektrofotometrik bir yöntem kullanılarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: AI grubundaki toplam tiyol seviyeleri ve nativ tiyol (SH) değerleri, abortus grubundakinden anlamlı derecede yüksekti. Ancak, sağlıklı grup ile diğer iki grup arasında anlamlı bir fark görülmedi. Serum disülfid (SS) seviyeleri, üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermedi. Benzer şekilde, SS/SH, SS/toplam tiyol ve SH/toplam tiyol oranları arasında da gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05).
Sonuç: Abortus grubundaki hastalarda AI grubuna kıyasla azalmış toplam tiyol ve SH seviyeleri gözlemlenmiştir, her iki bileşenin de antioksidan özellikleri bulunmaktadır. Vücuttaki antioksidan seviyelerindeki azalma, abortus etiyolojisine katkıda bulunabilir. Mevcut literatür ile birlikte bulgularımızı değerlendirdiğimizde, serum tiyol-disülfit oranının sağlıklı gebelik veya AI sonrası abortusu tahmin edip edemeyeceği konusunda kesin bir sonuca varılamamıştır. Bu nedenle, gebelik sağkalımını değerlendirmede umut verici bir tanı aracı olarak düşünülemez. Erken gebelik kaybı üzerinde dinamik tiyol/disülfit homeostazının etkisini göstermek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Erken gebelik kaybı, antioksidanlar, disülfit, oksidatif stres, tiyol


Büşra Demir Çendek, Seda Şahin Aker, Gülşah Dağdeviren, Murat Alisik, Mehmet Metin Altay, Özcan Erel. Predictive value of thiol/disulfide homeostasis dynamics on early pregnancy viability: A case-control study. . 2024; 21(1): 15-21

Corresponding Author: Seda Şahin Aker, Türkiye


TOOLS
Print
Download citation
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
Share with email
Share
Send email to author

Similar articles
Google Scholar