Yeni Tanı Alan KOAH Hastalarının İzleminde Ruhsal Durumda Olan Değişiklikler

GİRİŞ: KOAH ve hastalığa ait semptomlar psikolojik duygudurumu etkileyebilir. Bu nedenle KOAH’da psikiyatrik bozukluklar sık olarak görülebilmektedir.

AMAÇ: KOAH tanısının konulup tedavi başlanmasının, hastaların mevcut ruh haline ve yaşam kalitesine olan etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.

YÖNTEM: Çalışmada yer alan göğüs hastalıkları polikliniklerinde yeni tanı alan KOAH hastaları bu kesitsel çalışmaya dahil edildi. Hastalara, KOAH tanısı aldıkları tarihteki ilk görüşmede ve 6. ay sonundaki görüşmelerinde solunum fonksiyon testi (SFT), Hastane anksiyete depresyon (HAD) ölçeği, Beck depresyon ölçeği (BDÖ) ve Saint George Solunum Anketi (SGRQ) uygulandı.

BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 71 erkek, 19 kadından oluşan, KOAH tanısını yeni almış 90 hastanın yaş ortalaması 61,7 ± 9.8 idi. KOAH tanısı aldıkları anda %23.5 hastada anksiyete, HADS’na göre %38.2, BDÖ’ne göre ise %52.9 hastada depresyon semptomları varlığı tespit edilmişken, 6. ayın sonunda anksiyete semptomlarının %19’a, depresyon semptonlarının ise %33.3 (HADS) / %47.6’ya (BECK) gerilediği gözlendi. Psikolojik durum ve yaşam kalitesinde, 6. ay sonunda istatistiki açıdan anlamlı bir iyileşme vardı (p<0.001). SGRQ skoru ile FEV1 arasında negatif (p=0.045), SGRQ skoruyla HADS ve BECK skorları arasında pozitif (p=0.041 ve 0.011). korelasyon mevcuttu.

SONUÇ: KOAH hastalarında depresyon ve anksiyete durumları sık olarak gözlenmektedir. eni tanı alan KOAH hastalarında, tanı konulmasıyla birlikte bronkodilatör tedavi başlanması sonucu pulmoner semptomlar gerilemektedir. Bu durum, hastaların solunum fonksiyonlarında iyileşmeye, ruh halinde düzelmeye ve yaşam kalitesinde artışa yol açmaktadır. Yeni tanı KOAH hastalarında psikolojik