Volume: 1  Issue: 2 - Summer/Yaz 2014
Hide Abstracts | << Back
EDITORIAL
1.Editorial
N. Yasemin Yalım
Pages 76 - 77
Abstract | Full Text PDF

REVIEW
2.Sustainable Production and Consumption
Cemal Taluğ, Belkıs Birden
doi: 10.5505/tjob.2014.36844  Pages 78 - 91
Günümüzde insan uygarlığını tehdit eden en büyük etkenlerden birisi sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim yapısıdır. Neoliberal politikaların yarattığı sürekli büyüme ve sınırsız tüketim hırsı; doğal kaynakların aşırı tüketimine, tahribine ve kirletilmesine neden olmaktadır. Doğal kaynakların kullanımında yaşanan rekabet, insan için yaşamsal olan kaynaklara erişmede yaşanan adaletsizlik, bir türlü baş edilemeyen açlık ve temiz suya erişim sorunları gelişen teknolojiyle insanlığın daha iyi bir yaşama ulaşacağı savına kuşkuyla bakılmasına yol açmaktadır. Biyoçeşitliliğin tehdit altında olması, iklim değişikliği ve beraberinde yaşanan olumsuzluklar uygarlığımızın sonluluğuna işaret etmekte; bizi yeni bir ekonomi ve yaşam biçimi anlayışı, belki de bir ahlaki dönüşüm aşamasına geldiğimiz konusunda göz ardı edilemez biçimde uyarmaktadır. Bu makalede sürdürülebilir üretim ve tüketim konusu, insanoğlunun birincil gereksinimine dayalı olan tarım ve gıda sistemi temelinde irdelenerek yaşanan sorunlar ve sorunlara ilişkin çözüm yolları tartışılmıştır.
Nowadays, one of the biggest factors that threatens human civilization is unsustainable production and consumption structure. Created by neoliberal policies, ambition to exponential economic growth continuously and unlimited consumption causes excessive utilisation, destruction, especially by pollution, and extinction of natural resources. Rivalry in accessing and consuming the natural resources, injustice in reaching the vital resources for a decent human life, incontestable hunger and water issues lead to a worldwide distrust to the argument that claims technological developments will provide a better life for humanity. The threats towards the biodiversity, climate change and the problems stem from it point out the finiteness of our civilization; warning us about the stage we arrived which undeniably and unignorably forces us towards a new economic perspective and lifestyle approach, even a moral transition to a new morality. In this article, sustainable production and consumption examined on the basis of problems related to the basic human needs which is food and agriculture issues and a couple of solutions are discussed.
Abstract | Full Text PDF

3.The Concept of Nursing Care
Zehra Göçmen Baykara
doi: 10.5505/tjob.2014.54264  Pages 92 - 99
Bakım, insanın varoluşundan itibaren ihtiyaç duyduğu varlığının vazgeçilmez bir yapı taşıdır. Bakımı, varoluşundan beri profesyonel bir rol olarak üstlenen meslek ise hemşireliktir. Bakımı, yüzyıllardır hemşireliğin profesyonel bir rolü olmasına karşın, teknik bir eylem olarak yürütülmüştür. Ancak bakımın insanın birçok boyutunu ele alan duygu, düşünce, karar, eylem, değerlendirme süreçlerinden oluşması kavramın kapsamını genişletmiş ve tanımlanması gereğini ortaya çıkarmıştır. Birçok hemşirelik modelistinin hemşirelik bakımını tanımlamış olmasına rağmen uzlaşılan bir tanıma rastlanmamaktadır. Bu bağlamda bu metinde hemşirelik bakımının kapsamına, özelliklerine yer verilmiş ve kavramın bir tanımı yapılmıştır.
Care is an essential need of human existence. The profession that has assumed care since the beginning of its existence is nursing. Even though it has been the professional role of nursing for centuries, it has been performed as a technical act. However, the constitution of care by emotions, thoughts, decisions, actions, and evaluation processes dealing with many aspects of humans has expanded the scope of the concept of care and led to the need to define the concept. Even though many nursing modelists have definitions on nursing care, no compromised definition has been encountered. Within this context, the scope and characteristics of nursing care discussed and concepts are defined.
Abstract | Full Text PDF

LEGISLATIVE REVIEW
4.Changes in The 2013 Version of The Declaration of Helsinki
Mahmut Gürgan
doi: 10.5505/tjob.2014.58076  Pages 100 - 104
1964 yılında Dünya Tıp Birliği’nce yayımlanan Helsinki Bildirgesi insan gönüllüler üzerinde yapılan tıbbi araştırmaların etik ilkelerini düzenleyen en temel dokümanlardan biridir. Bildirgenin ilanından sonra insan gönüllüler üzerinde yapılan çok merkezli ve geniş çaplı tıbbi araştırmaların uluslararası boyuta yayılması ve ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelere kayması ile ortaya çıkan etik sorunlar, klinik araştırma etiğinin ilkelerini düzenleyen bildirgenin sıklıkla güncellenmesini gerektirmiştir. Son güncelleme 2013 Ekim ayında Brezilya’nın Fortaleza kentinde düzenlenen Dünya Tıp Birliği’nin (DTB) 64. genel kurulunda kabul edilerek yayımlanmıştır. Bu makale kapsamında bildirgenin değişim süreci gözden geçirilerek, son sürümde yapılan değişiklikler değerlendirilmiştir.
The declaration of Helsinki that had published by the World Medical Association in 1964 is one of the basic documents that compose the ethical principles of medical researches on human subjects. After the publishing of the declaration that designs the principles of the clinical research ethics, it needs to be update frequently because of the ethical issues which are caused of multicenter and large scaled human subjects medical researches that are generalized on the international stage and moved especially to the developing countries. The last update had accepted and published in October 2013 at the 64. General Assembly of the World Medical Association (WMA) in Fortaleza which is a city of Brazil. Within the context of this article the changes that had made in the last version is considered by revising the changing process of the declaration.
Abstract | Full Text PDF

ORIGINAL ARTICLE
5.A sample method for assessing medical students in obtaining informed consent for gynecological examination
Melih Elçin, Nüket Örnek Büken, Nuri Doğan
doi: 10.5505/tjob.2014.43153  Pages 105 - 119
AMAÇ: Bu çalışmada tıp öğrencilerinin jinekolojik bir yakınma ile başvuran hastayla görüşme yapma ve onları muayene etme öncesinde bu hastayı bilgilendirme ve onam alma davranışını gösterip göstermeyeceklerinin eğitimi ya da değerlendirmesinde kullanılabilecek bir standart hasta görüşme senaryosunun ve değerlendirme aracının geliştirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEMLER: Araştırmaya konu olan senaryo ve puanlama yönergesi geliştirme çalışmaları bir grup tıp fakültesi son sınıf öğrencisinin katılımı ile yürütülmüştür. Geliştirilen ölçeğin psikometrik özelliklerinin değerlendirilmesi aşamasında kapsam geçerliği ve gözlemcilerarası güvenirlik hesaplamaları yapılmıştır. Kapsam geçerliğinin değerlendirilmesi için uzman görüşüne başvurulmuştur. Yine kapsam geçerliği için aynı kapsamı ölçtüğü bilinen bir testin aynı gruba uygulanarak elde edilen puanlar arasındaki korelasyon hesaplanmıştır. Gözlemciler arası güvenirlik hesaplanmasında sınıfiçi korelasyon katsayısından yararlanılmıştır.
BULGULAR: Çalışmaya 13 öğrenci ile başlanmış ve 8 öğrenci ile tamamlanmıştır. Çalışmada kapsam geçerliğini değerlendirmek üzere 6 uzmanın görüşüne başvurulmuş, uzmanların tümü tanımlanan hedef ve hedef davranışlarının yoklandığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Çoktan seçmeli testten elde edilen puanlar kullanılarak hesaplanan korelasyon katsayıları jinekoloji bölümü için 0,034; etik bölümü için -0,534; tümü için -0,097 olarak hesaplanmıştır. Bu çalışmada gözlemcilerarası güvenirliğin değerlendirilmesinde kullanılan sınıfiçi korelasyon katsayısı jinekoloji bölümü için 0,5755; etik bölümü için 0,8611; tümü için 0,7953 olarak bulunmuştur.
SONUÇ: Uzman kanısına göre kapsam geçerliği olduğu belirtilirken aynı kapsamı ölçtüğü bilinen çoktan seçmeli test sonrasında elde edilen korelasyon katsayıları kapsam geçerliğinin çok düşük ya da ilişkisiz olduğu yönünde olması, tanımlanan hedeflerin bilişsel düzeylerine ulaşılması ile hedeflerin duyuşsal düzeylerine ulaşılması arasındaki farklılıkla açıklanabilir. Öğrenciler büyük olasılıkla konuları bilmekte ancak tutum ve davranışlarına yansıtamamaktadır. Çalışmamızda elde edilen gözlemcilerarası güvenirlik katsayısı değerleri tüm yönerge düşünüldüğünde literatürde varolan değerlere çok yakındır ve kabul edilebilir düzeydedir. Öğrencilerin sürekli bilişsel düzeyde değerlendirilerek bunun yansıması olan tutum ve davranışları da aynı düzeyde geliştirdikleri varsayımının bir yanılgı olduğu bu çalışmada bir kez daha gözlenmiştir. Bundan sonraki yıllarda eğitimde bu konunun gözden geçirilerek bilgi kadar tutum ve davranışların geliştirilmesine yönelik öğretim etkinliklerinin de programa eklenmesi gündeme getirilmelidir.
OBJECTIVE: The objective of the study was to develop a scenario and an assessment tool that could be used in training or evaluation of medical students for obtaining informed consent prior to getting history from and making physical examination on the patients with gynecological suffering.
METHODS: The development of scenario and rubric was conducted with a group of final year medical students in this study. We evaluated the content validity and the interrater reliability for the psychometric characteristics of the scale. Content validity was evaluated by expert opinions. And additionally, we evaluated the correlation with the scores of the same group from a MCQ exam known as assessing the same content. We calculated the intraclass correlation coefficient for interrater reliability.
RESULTS: The study started with 13 students but eight of them could attend the entire process. Six expert opinions were asked for the evaluation of content validity, and all of them expressed that the objectives and related behaviours were assessed with the tool. The corelation coefficients evaluated using the scores of MCQ exam were 0.034 for gynecolgy part, -0.534 for ethics part, and -0.097 for the entire tool. Intraclass corelation coefficients calculated for interrater reliability were 0.5755 for gynecology part, 0.8611 for ethics part, and 0,7953 for the entire tool.
CONCLUSION: The correlation coefficients calculated using the scores of the MCQ exam known as assessing the same content indicated very low or unrelated content validity although experts mentioned that the tool had the content validity. This diversity could imply that the objectives were achieved in knowledge domain; but not in affective domain. Students had the knowledge but could not transfer it to their attitude and behaviors. The interrater reliability coefficients calculated in this study were acceptable and very similar with the results in the literature. It was once more observed in our study that it was a mistake to assume that the students achieved attitudes and behaviors at the same level while we were evaluating only their level of knowledge. It should be discussed in the future that new instructional methodologies should be implemented to the curricula for the achievement of attitude and behaviors as well as the knowledge.
Abstract | Full Text PDF

6.Interest towards medical ethics’ issues: A pilot study on nursing students haven’t had medical ethics training
Rana Can, Selim Kadıoğlu, Melike Öztürk
doi: 10.5505/tjob.2014.98698  Pages 120 - 127
AMAÇ: Sağlık mesleği eğitimi alan öğrencilerin genel olarak tıp etiği konuları ve özel olarak da bu konuların eğitim programlarında yer alması hakkındaki görüşlerinin tıp etiği eğitimcileri için önemli bir geri besleme bilgisi olduğu söylenebilir. Bu pilot çalışmanın amacı farklı tıp etiği konularına yönelik ilgi düzeylerini belirlemeye ve karşılaştırmaya yönelik olarak hazırlanmış özgün bir veri toplama aracının işlevselliğini; anlaşılabilirlik ve cevaplanabilirlik durumunu test etmenin yanı sıra üzerinde yürütüldüğü grubun ilgi profilini belirlemektir.
YÖNTEMLER: Araştırmacılar tarafından tıp etiği eğitimi kaynakları göz önüne alınarak hazırlanan veri toplama formu iki kısımdan oluşmakta; ilk kısımda beş kişisel bilgi sorusu, ikinci kısımda 50 tıp etiği ders başlığı yer almaktadır. Katılımcılardan 50 başlığın her birine sıfır-on arasında bir puan vererek ilgi derecelerini göstermeleri istenmektedir. Veri toplama formu Mustafa Kemal Üniversitesi Hatay Sağlık Yüksekokulu hemşirelik programı üçüncü sınıf öğrencisi olan henüz tıp etiği dersi almamış 89 kişiye uygulanmıştır. Değerlendirme bağlamında ders başlıklarının puan ortalamaları yüksekten alçağa sıralanmış ve karşılaştırılmıştır.
BULGULAR: Katılımcıların yaş ortalaması 21,60 olup % 67,40’ı kadındır. Çalışma deneyimi olanların oranı % 11,20 ve farklı bir alanda lisans diplomasına sahip olanların oranı % 6.70’dir. Puan ortalamaları en yüksek olan üç ifade “Tıbbi İlişkilerde Mahremiyete Saygı” (8.48), “Hasta Hakları” (7.91); ve “Terminal Dönemdeki Hastaya Yönelik Yaklaşımın Etik ve Hukuki Boyutu”dur (7.71). Puan ortalamaları en düşük olan üç ifade ise “Tıp Etiğinin Kökenleri, Tarihçesi, Evrimi” (2.47), “Etikte ve Tıp Etiğinde Feminist Yaklaşım” (2,99), ve “Felsefede ve Toplum Yaşamında Etik”tir (3.40). Katılımcılar veri toplama formuyla ilgili ciddi bir sorun yaşamamış ve araştırmacılara dikkate değer bir öneride bulunmamıştır.
SONUÇ: Katılımcılar genel olarak anlaşılabilir ve cevaplanabilir bulduğu veri toplama formu kullanıma uygundur. Bununla birlikte bazı ifadelerde küçük değişiklikler yapılması yerinde olacaktır. Pilot çalışmanın üzerinde yürütüldüğü grubun sonuçları katılımcıların en çok gündelik uygulamalarla bağlantılı konulara ilgi duyduğunu, tarihi ve teorik açılımlara ise soğuk baktığını göstermektedir.
OBJECTIVE: Health profession students’ opinions regarding medical ethics’ issues in general and their places in the curriculum of medical ethics education in particular may be considered as a valuable feedback for the medical ethics instructors. The aim of this research is to test an original data collection form intended to identify interest towards medical ethics’ issues and also to determine the approach of pilot study group.
METHODS: Data collection form prepared by the researchers with reviewing literature consists of two parts. There are five demographic information questions in the first part and 50 titles of lecture of medical ethics in the second. Participants are invited to score each title, according to their degree of interest, between zero and ten. The form was applied on 89 third class students of Mustafa Kemal University Hatay School of Health who haven’t had medical ethics training yet.
RESULTS: The average age of participants was 21.60; 67.40% of them were female; 6.70% had license degree from another area; 11.20% had work experience. Three title with the highest average score are: “Respect for privacy in medical relationships” (8.48); “Patient rights” (7.91); and “Ethical and legal dimensions of the approaches to the terminal stage patients” (7.71). The three titles with the lowest average score are: “Origins and evolution of medical ethics” (2.47); “Feminist approaches to ethics and medical ethics” (2,99); and “Philosophical and social meaning of ethics” (3.40). Participants didn’t have any serious problem with data collection form and made limited suggestions.
CONCLUSION: The data collection form will be suitable with a minor revision. The pilot study group’s results show up that participants’ interest is focused on the topics related with daily practices and historical and theoretical knowledge is not requested.
Abstract | Full Text PDF

VOICE OF STUDENTS
7.Ethical Concerns in The Age of the Brain: Neuroethics
Vedat Menderes Özçiftci
doi: 10.5505/tjob.2014.09719  Pages 128 - 130
Abstract | Full Text PDF

BOOK REVIEW
8.Ioanna Kuçuradi: Among the Events of the Era Doing Something Even As Quixotic
Gülriz Uygur
doi: 10.5505/tjob.2014.09797  Pages 131 - 132
Abstract | Full Text PDF