Cilt: 31 Ek: 1 - 2015 | |
Özetleri Gizle | << Geri | |
1. | Diyabet: Küresel Bir Salgın Hastalık Diabetes: A Global Pandemic Disease Gülhan Coşansudoi: 10.5222/otd.2015.001 Sayfalar 1 - 6 Diyabet 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından biridir. Toplumlar için maliyeti çok yüksek olan bu hastalık bir dev gibi hızla büyümektedir. Dünya üzerinde ortalama her 100 erişkinden yaklaşık 8.3’ünün diyabetli olduğu tahmin edilmekte, günümüzde 387 milyon olan diyabetli sayısının 2035 yılında 592 milyona ulaşması beklenmektedir. Bu 387 milyon diyabetlinin büyük bir bölümü 40-49 yaşları arasındaki erişkinlerdir ve yaklaşık %80’i düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde yaşamaktadır. 2014 yılında her 7 saniyede 1 kişi, toplamda 4.9 milyon kişi diyabete bağlı nedenlerle yaşamını kaybetmiştir. Diyabetin ve komplikasyonlarının tedavisi ve rehabilitasyonu için harcanan para hem bireyler, hem de sağlık bakım sistemleri için ciddi boyutlardadır. Oysa, yüksek diyabet riski taşıyan bireylerde yaşam biçimi değişiklikleri ile diyabetin önlenebildiği ya da başlamasının geciktirilebildiği belirtilmektedir. Diabetes is one of the major public health problems of the 21 st century. Diabetes is a huge and growing problem, and the costs to society are high and escalating. Today diabetes affected more than 387 million people, almost 8.3% of the world’s adult population and is expected to affect 592 million by 2035. The majority of the 387 million people with diabetes are aged between 40 and 59, and 80% of them live in low-and middle-income countries. In year 2014 one person in every 7 second and totally more than 4.9 million people died from diabetes-related causes. The economic cost of diabetes and its complications is enormous both for people and health care sytems. However, type 2 diabetes can be prevented or delayed by changes in the lifestyle in persons at high risk for disease. |
OLGU SUNUMU | |
2. | Diabetes Mellitus ve Kulak-Burun-Boğaz Diabetes Mellitus and ENT Yavuz Atar, İmran Aydoğdu, Ziya Saltürk, Tolgar Lütfi Kumral, Yavuz Uyardoi: 10.5222/otd.2015.007 Sayfalar 7 - 11 Diabetes mellitus, nörovasküler yapılar üzerinde dejeneratif etki göstererek önemli kulak burun boğaz hastalıklarına neden olabilmektedir. Malign otitis eksterna, ani işitme kaybı, ilerleyici işitme kaybı, periferik vertigo, mukormukozis, kserostomi etiyolojisinde gösterilen başlıca sayılabilecek hastalıklardır. Ayrıca hem kortikosteroid ile yapılan medikal tedavilerde hem de yara iyileşmesinde gecikme ile cerrahi yönden komplikasyonlara neden olmaktadır. Diyabetik olanlar bu nedenle yakından takip edilmeli, laboratuvar testleri ile takip edilerek kan şekeri regülasyonu sağlanmalıdır Diabetes mellitus, may predispose to important ENT disorders by showing degenerative effects to neurovascular structures. Malignant otitis externa, sudden hearing loss, progressive hearing loss, peripheral vertigo, mucormycosis, xerostomia are the main diseases that can be considered. Additionally, it may cause complications in surgical treatment either by causing delay in wound healing, or medical treatment with corticosteroids. For this reason diabetic patients should be followed closely and regulation of blood sugar should be achieved by following with the laboratory tests. |
3. | Diabetes Mellitus ve Oftalmoloji Diabetes Mellitus and Ophthalmology Burak Erden, Selim Bölükbaşı, Serkan Erdenöz, Mustafa Elçioğludoi: 10.5222/otd.2015.012 Sayfalar 12 - 16 Diabetes mellitus hem sistemik kronik metabolik bir hastalık olarak hem de mikroanjiopatik karakteriyle göz yapısındaki birçok dokuda patolojilere yol açabilmektedir. Korneal yüzey ve gözyaşı sistemini bozmakta, lenste refraktif değişiklikler ya da katarakt gelişimine yol açmakta, retinada diyabetik makulopati ve retinopatiye neden olarak ağır görme kaybına neden olabilmektedir. Diyabetik hastaların uygun aralıklarla oftalmolog tarafından takip edilmesi, diyagnostik ve terapödik uygulamaların profilaktik olarak yapılabilmesi ile görme kaybınının engellenmesi olasıdır. Diabetes mellitus, being a systemic cronic metabolic disease with its microangiopathic character, can cause several pathologies in various eye tissues. It can change corneal surface and lacrimal system, it can lead to refractive changes of the cristalline lens or eventully to cataract progression and it can cause severe visual loss secondary to maculopathy or retinopathy in retinal tissue. If diabetic patients can be followed up by an ophthalmologist in proper intervals, visual loss can be prevented using diagnostic and therapeutic tools in a prophylactic fashion |
4. | Diabetes Mellitus ve Gebelik Diabetes Mellitus and Pregnancy Veli Mihmanlı, Müjgan Mihmanlıdoi: 10.5222/otd.2015.017 Sayfalar 17 - 22 Doğurganlık çağındaki kadınlarda diyabet sıklığının artmasıyla birlikte, diyabetle, komplike gebeliklerin oranı da artmıştır. Gestasyonel diyabet gebelikte başlayan veya gebelik sırasında tanı konulan karbonhidrat intoleransı olarak tanımlanır. Gebeliğin en yaygın komplikasyonlarından birisidir. Gestasyonel diabetes mellitus; gestasyonel hipertansiyon, preeklampsi, sezaryen doğum ve onlarla ilişkili potansiyel morbiditeler için yüksek risk taşır. Gestasyonel diabetes mellitusla ilişkili neonatal medikal komplikasyonlar, neonatal hipoglisemi, hiperbilirubinemi, polisitemi, hipokalsemi ve respiratuar distrestir. Tüm gebelere 24.-28. gebelik haftasında gestasyonel diyabet taraması yapılmalıdır. With the increase in the prevalence of diabetes in women of reproductive age, the proportion of pregnancies complicated by preexisting diabetes is also increased. Gestational diabetes mellitus is a condition in women who have carbonhydrate intolerance with onset or recognition during pregnancy. It is one of the most common medical complication of pregnancy. Women with gestational diabetes mellitus are at higher risk for gestational hypertension, preeclampsia, and cesarean delivery and its associated potential morbidities. Neonatal medical complications associated with gestational diabetes include neonatal hypoglycemia, hyperbillirubinemia, policythemia, hypocalcemia and respiratory distress. All pregnant patients should be screened for gestational diabetes mellitus at 24-28 weeks of gestation. |
5. | İki Eski Dost: Diyabet ve Kanser Two Old Friends: Diabetes and Cancer Sadi Kerem Okuturdoi: 10.5222/otd.2015.023 Sayfalar 23 - 32 Diabetes mellitus (DM) ve kanser tüm dünyada önemli morbidite ve mortaliteden sorumlu en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Mevcut veriler DM ile kanserin ortak patogenetik mekanizmaları kullandığını ve DM’ lu bireylerde sağlıklı bireylere kıyasla bazı kanser tiplerinin daha sık görüldüğünü desteklemektedir. Bunun yanında DM tedavisinde kullanılan bazı ajanların da kanser riskini arttırdığına dair bulgular mevcuttur. Bu makalede DM ile kanser arasındaki ilişkinin moleküler ve klinik temelleri literatür eşliğinde tartışılmıştır. Diabetes mellitus (DM) and cancer are among the most important health problems that cause significant mortality and morbidity in the world. Current data indicated that DM and cancer share same pathogenetic mechanisms and some cancers are more common in diabetic patients. Moreover, there is an evidence that some anti-diabetic agents increase risk of cancer. In this review molecular and clinical features of the relationship between DM and cancer were discussed in the light of literature. |
6. | Bir Dermatolog Ne Zaman Diyabetten Şüphelenir? When Does the Dermatologists Suspect Diabetes Mellitus? Nagihan Tarıkçı, Emek Kocatürk, Utkan Kızıltaç, Kübra Cüre, Hatice Ergün, Bachar Memetdoi: 10.5222/otd.2015.033 Sayfalar 33 - 38 Diabetes mellitus görülme sıklığı giderek artan, glukoz yüksekliği ile karakterize en sık görülen endokrin hastalığıdır. Kan damarları, gözler, böbrekler ve deri diyabetten etkilenebilen organlardan bazılarıdır ve hastalarda yaşam kalitesini düşürürken yüksek bir mali yük de oluşturur. Diyabetik hastaların %30’undan fazlasında hastalıkları süresince herhangi bir deri belirtisi görülebilir. Diyabette görülen biyokimyasal, vasküler, immün ve metabolik değişiklikler kutanöz bulguların patogenezinden multifaktöryel olarak sorumludur. Deri tutulumu diyabetin ilk belirtisi de olabilir bu nedenle deri belirtilerinin dikkatlice incelenmesi diyabet tanısı için bir ipucu olabilir. Bununla birlikte, bu deri bulguları hastalığın seyri ya da tedavilerin başarısı ile ilgili de bilgi verebilir. Diabetes mellitus is the most common endocrine disorder with continuously increasing prevalence characterized by high glucose levels. Blood vessels, nerves, eyes, kidneys and skin are affected. It also causes both an enormous financial burden and a reduced quality of life for the affected patients. A thirty percent of patients experience any kind of skin disturbance associated with the disease. Biochemical, vascular, immune and metabolic changes are responsible for the pathogenesis of diabetic cutaneous signs. Skin involvement may be the first sign of diabetes and carefully examining the symptoms of the skin may give a clue for the diagnosis of diabetes. However, these skin symptoms also can provide information about the course or successful treatment of the disease. |
7. | Diyabet Hastalarına Beslenme Açısından Yaklaşım Nutritional Approach to the Diabetic Patients Osman Nuri Bulutlardoi: 10.5222/otd.2015.039 Sayfalar 39 - 44 Günümüzde diyabet global olarak epidemic boyutlara ulaşan major bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde ve dünya çapında bu kronik hastalık alarm verecek düzeylere ulaşmıştır. Diyabet 21. yüzyılın en çok mücadele edilmesi gereken hastalıklarından biridir. Her yıl yedi milyon insanda diyabet ortaya çıkmakta ve en çok yaşam şekli hızla değişen gelişmekte olan toplumlar etkilenmektedir. Diyabet sadece bireyler ve aileleri için değil aynı zamanda sağlık sistemleri açısından da masraflı bir hastalıktır. Yüksek ekonomik ve sosyal maliyeti bu hastalıkla mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Obezite tip 2 diyabetin temel nedenlerinden biridir. Kilo alımı çeşitli mekanizmalarla insulin direncine neden olmaktadır. Sağlıklı yaşam şekli düzenlemeleri ve düzenli egzersiz ile ideal kiloya ulaşmak bozuk glukoz tolerasnlı hastalarda diyabet gelişimini %50 oranında azaltmaktadır. Doğru beslenmeyi öğrenmek diyabet kontrolünün önemli bir aşamasıdır. Yaşam şekli ile iligili düzenlemeler ve düzenli fizik aktivitenin eklenmesi bu kronik hastalığın kontrolünde anahtar rol oynar. Diabetes is a major public health problem that is approaching epidemic proportions globally. In our country and worldwide the prevalence of this chronic disease is increasing at an alarming rate. Diabetes is certain to be one of the most challenging health problems in the 21 st century. Each year seven million people develop diabetes and mostly the populations of developing countries where there have been rapid and major changes in life style are affected. Diabetes is a costly disease, not only for affected individuals and their families, but also for the health systems. Obesity is one of the principal risk factors for type 2 diabetes. Weight gain leads to insulin resistance through several mechanisms. Reaching the ideal weight by Life style modifications and regular exercise can reduce the incidence of diabetes by %50. Learning how to eat right is an important part of controlling diabetes. Life style modifications and adding regular exercise is a key factor in controlling this chronic disease. |
8. | Diyabet ve Nörolojik Hastalıklar Effects of Diabetes Mellitus on Neurological Disorders Elif Ünal, Onur Akan, Serap Üçlerdoi: 10.5222/otd.2015.045 Sayfalar 45 - 51 Diabetes mellitus hâlen dünyada oldukça sık görülen bir hastalık olup, hastaların günlük yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Diyabetin periferik sinir hastalıkları, inme ve demans gibi nörolojik hastalıklarla da ilişkisi bilinmektedir. Bunların arasında en sık görülen hastalık periferik sinir hastalığı olup, kötü diyabetik kontrolün oluşum riskini arttırdığı ve hastaların eğitimi ile önlenebileceği bildirilmiştir. Diyabetli hastalarda vasküler demans Alzheimer hastalığından daha sık görülmekte ve bu nedenle serebrovasküler hastalıkların diyabetteki kognitif yıkımla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Diyabetin beyni etkileme mekanizmaları net olarak ortaya konmamakla birlikte, damar yapısının etkilenmesi, insülin rezistansı, glukoz toksisitesi, oksidatif stres, glikolizasyon son ürünlerinin birikimi, hipoglisemik epizodlar ve amiloid metabolizmasındaki değişikliklerin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu makalenin amacı, diyabetin nörolojik komplikasyonlarını tanımlamak ve bu komplikasyonların önlenmesinde hasta eğitimi, iyi diyabet kontrolünün sağlanması ve erken tanının önemini vurgulamaktır. Diabetes mellitus is one of the most common diseases in the world having unfavorable effects on the patients. It is associated with a number of neurological conditions including peripheral nerve disorders, stroke and dementia. Peripheral nerve disorders are the most common complications of diabetes mellitus. Poor diabetic control increases the risk of neuropathy which can be prevented by education of patients. The association between DM and dementia appears to be stronger for vascular cognitive impairment than for Alzheimer’s disease, suggesting cerebrovascular disease may be an important factor in cognitive impairment in DM. Although the exact mechanisms by which DM affects the brain remain unclear, changes to brain vasculature, disturbances of cerebral insulin signaling, insulin resistance, glucose toxicity, oxidative stress, accumulation of advanced glycation end products, hypoglycemic episodes, and alterations in amyloid metabolism may all be involved. The objective of this paper is to describe the neurological complications of diabetes mellitus and emphasize the importance of patient education in good diabetic control and early diagnosis in preventing these complications. |
9. | Diyabetin Ruhsal Boyutu Psychological Aspects of Diabetes Leyla Küçükdoi: 10.5222/otd.2015.052 Sayfalar 52 - 56 Diyabet, fizyopatolojik süreçlerle ilişkili olarak gerek organizmada gerekse ruhsal denge ve uyumda birtakım değişikliklere neden olmaktadır. Diyabetli hastalarda duygusal tepkiler ve uyum güçlükleri sıklıkla görülmektedir. Hastalık belirtileri, komplikasyonlar ve uygulanan tedavilerin yarattığı doğal sıkıntı ile birlikte, geleceğe yönelik endişe, yeterliliğini kaybedeceği ve başkalarına bağımlı hâle gelebileceği korkuları, beden görünümünün bozulacağına ilişkin kaygılar hastanın fiziksel, bilişsel ve duygusal işlevlerini ve sosyal yaşamını olumsuz etkilemektedir. Bu derlemenin amacı diyabetin beraberinde getirdiği ruhsal sorunlara dair farkındalık kazandırmaktır. Diabetes causes changes either in the human organism, or mental balance and coherence, in association with the pathophysiological processes. Emotional responses and adaptation problems are extremely common in patients. Patient’s physical, cognitive, emotional functions and social life are affected negatively because of symptoms of disease, complications and treatments caused by inherent distress, the worries about the future, fear of losing adequateness and becoming addicted to someone else, concerns about impaired body image. The purpose of this review is to increase awareness about mental problems associated with diabetes. |
10. | Diyabet ve Cinsel Yaşam Diabetes Mellitus and Sexual Life Levent Özcan, Emre Can Polatdoi: 10.5222/otd.2015.057 Sayfalar 57 - 62 Diabetes mellitus en sık rastlanan kronik rahatsızlıktır. Diyabet hem erkek hem de kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluğu nedenidir. Diyabetik olmayan erkeklerle karşılaştırıldığında diyabetik erkeklerde 3 kat fazla erektil disfonksiyon görülmüştür. Kadınlarda diyabetin cinsel fonksiyonlar üzerine etkisi net olmamakla birlikte yapılan çalışmalarda diyabetik kadınlarda cinsel bozukluklar fazla görülmüştür. Bu makalenin amacı diyabetin cinsel fonksiyonlar üzerindeki etkisini tartışmaktır. Diabetes mellitus is one of the most common chronic diseases. It has been associated with sexual dysfunction, both in males and in females. Diabetes is an established risk factor for sexual dysfunction in men, as a threefold increased risk of erectile dysfunction was documented in diabetic men, as compared with nondiabetic men. Among women, evidence regarding the association between diabetes and sexual dysfunction are less conclusive, although most studies have reported a higher prevalence of female sexual dysfunction in diabetic women as compared with nondiabetic women. This paper aims to discuss the impact of diabetes on sexual function. |
11. | Diyabetik Ayak Hastalığına Güncel Yaklaşımlar Recent Approaches to Diabetic Foot Disease Semih Ayanoğludoi: 10.5222/otd.2015.063 Sayfalar 63 - 71 Amaç: Günümüzde Türkiye’de ve dünyada artan yaşlı nüfusu ile birlikte görülme sıklığı artan diyabet ve buna bağlı uzun dönemde ortaya çıkan bir komplikasyon olan diyabetik ayak yaralarına yaklaşımın güncel literatür eşliğinde değerlendirilmesidir. Çalışma Planı: Diyabetik ayak kompleks medikal bir patolojiyi tanımlar. Üç önemli faktör tedavinin planlanmasında ve başarısında rol alır. Bunlar nöropati, iskemi ve infeksiyondur. Bu üç faktörün oluşturduğu tabloda tipik diyabetik nekrozlar görülmektedir. Bu süreç bazen çok hızlı ve agresif seyrederek ekstremitenin kaybıyla sonlanabilmektedir. Sürecin yakından ve multidisipliner yaklaşımlar ile kontrol edilmesi, erken ve güçlü müdahalelerle ampütasyon ile sonuçlanan klinik süreçler kontrol edilebilmektedir. Dünya genelinde diyabete bağlı her yirmi saniyede bir ampütasyon yapılması da sorunun büyük küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu göstermektedir. Bu derlemede diyabetik ayak yaralarına zemin oluşturan alt ekstremite ve ayağın yapısal ve şekil bozukluklarının, dolaşım sorunlarının ve nörolojik değişimlerinin önceden tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasında izlenen yaklaşımlar ve bu anlamda uygun ayakkabı ve yardımcı gereçlerin kullanılma prensipleri incelenmiştir. Sonuç: Modern diyabetik ayak yaklaşımında dört temel basamak vardır. Tüm basamakların kendi içinde dinamikleri ve tedavi algoritmaları vardır. Bu basamaklar; fizik muayene ve değerlendirme, sınıflamalar, hastalığın dönemsel değişimleri ve en son girişimsel yaklaşımları içerir. Amacımız her zaman ekstremiteyi korumaktır. Objective: To review the approaches with reference to recent literatures to diabetic foot ulceration, which is a long-term complication of diabetes, that increases by incidence in Turkey and all through the globe with the aging population. Background: Diabetic foot defines a complex medical pathology. Three important factors play role in the planning and success of treatment, which are neuropathy, ischemia and infection. In the cases complicated by these three factors, diabetic necrosis could be observed. This process could end up with the loss extremity as a result of rapid and aggressive involvement. The control of the process in detail and with strong multidisciplinary approaches in early phases could manage the clinical outcomes, which lead to amputations. The fact that there happens an amputation related with diabetes in every 20 minutes all around the world, shows that diabetic foot is a big global health problem. In this review the structural and anatomical deformities at the lower extremity leading to diabetic foot ulcerations, the approaches to the diagnosis and prevention of circulatory problems and neurological changes and the principles in using appropriate footwear and orthoses have been evaluated. Conclusion: There are four main steps in modern diabetic foot approach. Each step has its own dynamics and treatment algorithms. These steps include physical examination and evaluation, classification, the periodical changes of the disease and recent invasive approaches. The aim is always to protect the extremity. |
12. | Diyabetik Ayak Ülserlerinin Tanı ve Tedavisinde Kanıta Dayalı Plastik Cerrahi Yaklaşımı Evidence-Based Approach of Plastic Surgery in the Diagnosis and Treatment of Diabetic Foot Ulcers Derya Bingöl, Özay Özkaya, Kadir Tasasız, Ayberk Akçay, İbrahim Avşin Öztürkdoi: 10.5222/otd.2015.072 Sayfalar 72 - 81 Diyabetik ayak ülserleri, diyabet hastalarında, yüksek insidansla oluşan (%12-25), ekstremite amputasyonuna kadar gidebilecek kötü progresyon gösteren, önemli derecede morbidite ve mortaliteye yol açan sorunlardan biridir. Diyabetin sistemik tutulumu nedeniyle, diyabetik ülser tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Patogenezi multifaktöryel olup, etkili tedavi için; altta yatan faktörlerin tam olarak bilinmesi, ülsere zemin hazırlayan durumların ortaya konması, olabiliyorsa bu durumların tedavi edilmesi veya ortadan kaldırılması gereklidir. Ülser tedavisinin yeterli bir şekilde yapılması için, medikal, cerrahi ve yardımcı tedavi seçenekleri bilinmeli, gerekli ise kombine olarak kullanılarak ekstremiteyi kurtarma yoluna gidilmelidir. Takip sürecinde ise; diyabetin kronik bir hastalık olduğu göz önünde bulundurularak, yeni ülserlerin oluşumunu önlemek için hastalara, patogenezde yer alan risk faktörleri ve bunlardan korunma yolları anlatılmalıdır Diabetic foot ulcers, is one of the significant causes of morbidity and mortality in patients with diabetes, occuring with a high incidence (12-25%) and indicating poor progression leading to extremity amputations. Due to the systemic manifestations of diabetes, the treatment of diabetic ulcer requires a multidisciplinary approach. Since the pathogenesis is multifactorial; for effective treatment, understanding the underlying factors, revealing the predisposing conditions for the ulcer, eliminating or treating these conditions if possible, is necessary. For efficient treatment of the ulcer; medical, surgical and adjunctive treatment options should be known and should be used in combination if necessary for salvage of the extremity. Considering that diabetes is a chronic disease; in the follow-up process; the patients should be explained about the risk factors in the pathogenesis and ways to protect them, to prevent the formation of new ulcers |
13. | Metabolik Cerrahinin Temelleri, Beslenme Fizyopatolojisi, “Fonksiyonel Kısıtlama” ve Malabsorpsiyon Olmaksızın İleal Proksimalizasyon Fundamentals of Metabolic Surgery, Nutritional Pathophysiology, İleal Proximalization Without “Functional Limitations” and Malabsorption Alper Çelikdoi: 10.5222/otd.2015.082 Sayfalar 82 - 85 Metabolik cerrahi obezite ameliyatlarını da kapsayan geniş bir yelpaze olup, herhangi bir metabolik hastalığın cerrahi yöntemler kullanılarak tedavi edilmesi anlamına gelir. Klinik pratikte metabolik cerrahi dendiğinde akla gelen ise özellikle ciddi kilo sorunu olmayan diyabet hastalarında bu rahatsızlığın ameliyat yöntemleri kullanılarak tedavi edilmesidir. Bu bağlamda metabolik cerrahi temel hedefinin kan şekeri kontrolü olması nedeniyle obezite cerrahisinden ayrılır. Çünkü, obezite cerrahisinde temel hedef kilo kontrolü olup, kan şekeri bunun tali bir getirisidir. Cerrahi camianın her durumda ve her hastalıkta olduğu üzere cerrahi teknisyenliği ve buna ait sanatı hastalık fizyopatolojisine ait bilgi birikimi ile beraber harmanlayarak neyi neden yaptığı bilinci ile hareket etmesi gereklidir. Bu makale tedavi etmeye çalıştığımız hastalığı ve buna ait bileşenleri neden-sonuç ilişkisi içinde ele alarak metabolik cerrahi yolculuğuna çıkmaya hazırlanan tüm sağlık çalışanlarına yol gösterme amacı ile kaleme alınmıştır Metabolic surgery means the treatment of any metabolic disease by surgical means and, it is a broad specialization that covers obesity surgery as well. In clinical practice, metabolic surgery means the surgical treatment of non-obese and overweight diabetic patients. In this respect, metabolic surgery differentiates from obesity surgery as it aims to establish blood sugar control. Because the main goal of obesity surgery is to achieve weight control, and sees blood sugar control merely as a side benefit. In any case and for any disease, it is imperative for the surgical community to harness surgical expertise and art with the accumulated knowledge about disease physiopathology and through this process, act with the consciousness of why and what he/she is doing. This article has been written by evaluating the disease we try to treat and the compounds of this disease within causes-results relationship and with the purpose of guiding all healthcare professionals who prepare to embark upon metabolic surgery journey. |
14. | Tip 2 Diyabet Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Current Medical Treatment Modalities in the Treatment of Type 2 Diabetes Mellitus Elif Turan, Mustafa Kulaksızoğludoi: 10.5222/otd.2015.086 Sayfalar 86 - 94 Diabetes mellitus; insülin eksikliği ve rölatif yetersizliği ile hiperglisemiye sebep olan kronik bir hastalıktır. Günümüzde, sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi gittikçe artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada ve ülkemizde prevalansı giderek artış göstermektedir. Diyabet prevalansının yüksek olması nedeniyle diyabetli kişilerin daha sağlıklı bir yaşam sürebilmelerini sağlamak için diyabet tedavisinde yenilikçi tedavilere ihtiyaç duyulmaktadır. Diyabet tedavisinde hedef kan glukozunun normal düzeylere indirilmesi ile birlikte mikro ve makrovasküler komplikasyonların engellenmesidir. Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan, farklı mekanizmalarla etkilerini gösteren farklı oral antidiyabetik ajanlar ve farklı etki süreli insülinler bulunmaktadır. Bu yazıda tip 2 diabetes mellitus tedavisinde uygulanan güncel tedavilere yer verilecektir Diabetes mellitus is a chronic disease characterized with hyperglycemia, which is a result of insulin resistance and generally accompanying relative insulin insufficiency. Today, it has emerged as a health problem of growing importance because of the frequency and problems in all around the world. Prevalence of diabetes mellitus is growing in our country and in the world. Due to the high prevalance of diabetes, innovative therapies are needed to provide healthier life to patients with diabetes. The target of diabetes treatment is to normalize the levels of blood glucose and to prevent macro- and microvascular complications. There are different oral antidiabetic agents with different mechanisms of actions and different-acting insulins used in type 2 diabetes mellitus treatment. This article will be focusing on the current treatment of type 2 diabetes mellitus. |